Examples of using "Ebbe" in a sentence and their turkish translations:
Beni buna sürükleme.
Bunun içine girmeyelim.
Biz bu yönden gidiyoruz.
Ben bunu kabul etmeyeceğim.
Onu asla kabul etmeyeceğim.
Sadece bundan uzak kal.
Pirinç bu alanda ekilir.
Arpa bu alanda ekilir.
Lütfen bu kap içerisine işeyin.
sadece o yöne doğru ilerlemeye başlasak,
Tom'u pozisyon için kim önerdi?
O işe nasıl girdin?
O mesleğe nasıl girdin?
Çocuklarım bu okula giderdi.
Arpa, bu alanda dikilecek.
Pirinç bu alanda dikilecek.
Bu alanda ne ekilecek?
İş adamları sık sık bu restorana gider.
Bu odaya kaç kişi sığabilir?
Bu cümlede virgüle gerek yok.
Bu oda için yeni bir halı satın almak zorundayız.
Lütfen bu kaba idrar örneği bırakın.
Bu odaya gelen herkesi ara.
- Atalarımız bu ülkeye 150 yıl önce geldi.
- Atalarımız 150 yıl önce bu ülkeye geldiler.
Hey, onu kabul ettiğinde, gerçekten ne düşündün?
Onu yapmaya başlama.
Bu oda fazla güneş almaz.
Islak şemsiyenizi bu çantaya koyun.
Ender vahşi hayvanların bu ülkeye ithalatı kesinlikle yasaklanmıştır.
O herhangi bir anlam ifade etmiyor.
Tom bunu giydi.
Bu spor salonunda devamlı müşteriyim.
Bu görevle başa çıkamam.
Dikkat edebilseydim, ilk edapta bu karmaşanın içinde olmazdım.
Bu kazağı giyin.
Bu mağazanın birçok müşterisi vardır.