Examples of using "Egyre" in a sentence and their turkish translations:
Gittikçe güzelleşiyor.
Bu daha kötü oluyor.
Her şey gittikçe daha karmaşıklaşıyor.
daha ulaşılabilir ve düşük maliyetli.
Ne kadar çok uyursanız, ölüm riskiniz o kadar düşük
Büyük bir karmaşıklık durumunda,
Bu zorlaşıyor.
Hava gittikçe ısınıyor.
- Daha iyi olur.
- İyileşiyor.
- İyileşir.
- Düzelir.
O büyüyor.
Hava ısınıyor.
Hava gittikçe sıcak olacak.
- Bu utandırıcı oluyor.
- Bu utanç verici oluyor.
Şimdi iyiye gidiyor!
Tom bıkkın oluyor.
Sanırım o iyileşiyor.
Bu ağırlaşıyor.
Ben zayıflıyorum.
Zenginler zenginleşiyor ve fakirler fakirleşiyor.
Ve yaşı ilerledikçe bunu daha da çok yapmak istiyor gibi.
Babam artık yaşlanıyor ama hala oldukça zeki
Batı güzellik standardı haline geldiğini görüyoruz,
Etkinliği gittikçe artıyor.
Gittikçe kendi dişilik organlarını
Bulutlar kararıyor.
Herkesin birine ihtiyacı var.
Şişmanlıyorum.
Bu ciddi oluyor.
Tek ihtiyacım olan birisi.
Gittikçe daha fazla insan portakal suyu içiyor.
Tom daha kötü oluyor.
O yaşlanırken gittikçe daha inatçı oluyor.
Gürültü gittikçe şiddetleniyor.
Sayıları giderek artan iklim mültecileri de görüyorum.
ve aslında işler daha da kötüye gidiyor.
bunun gibi şiddet olayları yıllardır giderek artıyor.
son sayımda yedi buçuk milyar.
ve gitgide taşıyor.
Rüzgâr şiddetini iyice arttırıyor.
Ergen, gittikçe bağımsızlaşıyor.
Fakat hava soğumaktadır.
Gece yarısı baskınlarını mükemmel zamanlıyorlar.
Günler gittikçe uzuyor.
Avukat durmaksızın konuştu.
Oda ısınıyor.
Dünyamız gittikçe küçülüyor.
Şimdi sadece kötüye gidiyor.
Liste uzamaya devam ediyor.
Okyanus daha fazla asidik hale gelmektedir.
Tom zenginleşiyor.
Sadece birine ihtiyacımız var.
Bu giderek kötüleşiyor.
Günün sosyal sorunları gittikçe daha karmaşık olma eğilimindedir.
- Satrançta daha iyiyim.
- Satrancımı geliştiriyorum.
sebebi bilinmeyen düşmeler yaşamaya başladım.
Ve hâlâ günden güne anlıyoruz ki
çünkü çevre git gide artarak daha kötü hale geldi.
Bu sırada CEO’ların kazançları sürekli olarak artıyor.
Ancak sessiz alan bulmak gitgide daha zor bir alıyor,
sadece daha fazla makyaj yaptım.
Annelerinin sesini takip etmeleri zorlaşıyor.
Dünya'daki iklim şartları gittikçe daha düzensiz bir hâl aldıkça
...bu karanlık suların daha da derinlerine iniyoruz.
İlkbaharda günler uzar.
Gittikçe daha fazla çift balayı gezilerine yurt dışına gitmektedir.
Gemi yavaş yavaş göründü.
Her gün hava gittikçe ısınıyor.
Bu ilginç oluyor.
Bu daha tuhaf oluyor.
Hava gittikçe kötüleşiyor.
Hava soğuyor.
Tom'un belleği yaşlanırken kötüleşiyor.
Şunlardan birine ihtiyacım olduğunu düşünmedim.
Tom daha çok babasına benziyor.
o bölge giderek daha heyecanlı ve yeniden kullanılabilir oluyor.
ve bu yetenek yaşlandıkça iyileşmekteydi.
ve az olur gibi bir şey değil.
ve siz bu süreci tekrarlarken fikriniz özüne ulaşarak iyileşir.
Kötüdense daha fazla iyi şeyin alışverişini yapıyordum,
Kalp pilleri ve insülin pompaları gibi
aşama sayısını yediden bire çektiler.
Büyüdükçe annelerinden talepleri de artıyor.
Kış sertleştikçe geceler iyice uzar.
...gecenin karanlığıyla sessizliğine erişmek daha da zorlaşıyor.
İleriye, daha ileriye gittim ve gittikçe fark ettim ki
Her yıl hava gittikçe sıcaklaşıyor gibi görünüyor.
Daha derin bakmaya başladığınızda onu kendiniz bulacaksınız.
Yaşlı bir adam gibi konuşmaya başladın.
Nitelikli eleman bulmak zorlaşıyor.
en basit işler bile giderek daha zor gelmeye başladı.
ve daha fazla bilim insanı bu konuya kendini adadı.
Güneş, kuzey yarı küreye iyice işlemeye başladıkça...
Ancak gerçek şu ki toplumca sosyal hataları suç yapıyoruz,
Biz yukarı çıkarken hava soğur.
Giderek daha çok insan doğal tedaviden umut ediyor.
ve karşılığında bizim adımıza gittikçe daha azını istiyor.
Bu tür bir hesap izlenebilirlik giderek daha acil hale gelecektir.
Bence ülkemizde gerçekleşen olayların da gösterdiği üzere