Examples of using "Fölé" in a sentence and their turkish translations:
O, çocuğun üzerine eğildi.
Korkumu yendim.
Onlar nehrin üzerine bir köprü yaptılar.
Zirve bulutların üstüne kadar yükseliyor.
Kazağını başının üzerine çekti.
Kazağın üzerine ne giymem gerekir?
Ve bu çelişkiyi aşıp dayanışmayı bencilliğin üzerine çıkarmanın
Uzun, susuz ve sıcak bir mevsimin sonuna gelinmiş. Gündüz sıcaklıkları 40 dereceyi aşıyor.
belki 100 tane kabuk ve taşı toplamış, kollarını da savunmasız kafasının üzerine doğru katlıyor.