Examples of using "Fogságban" in a sentence and their turkish translations:
yetiştirilen bir ahtapotun farklı insanları tanıdığını gösterdi.
Bugün ABD'de 55.000'den fazla gözaltında göçmen var
Esaret altındaki hayvanlar uzun, korunaklı, canlı yaşarlar, oysa vahşi halde onlar canlı olarak yenilme tehlikesindedirler.