Examples of using "Gyilkosság" in a sentence and their turkish translations:
Polis cinayeti soruşturuyor.
Bu ay iki cinayet vardı.
Tom bir cinayete tanık olduğunu iddia etti.
Tom karısının öldürülmesini düzenlemekle suçlandı.
Polis, Tom'un katil olduğunu doğruladı.
Onu bir öfke nöbetinde öldürdüm. Planlanmış değildi.
Dün gece cinayet zamanında nerede olduğunu bana anlat.
Tom'un cinayetin şüphelileri arasında olduğuna şaşırmıştım.
Cinayetin nedeni henüz bilinmiyor.
Polis cinayetlerin bulunduğu yere yakın bir çöp kutusunda ezilmiş iki cep telefonu buldu ve onların içerdikleri veriyi kullanmaya çalışıyor.