Examples of using "Időpocsékolás" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir zaman kaybı.
Bu çok zaman kaybı.
Bu sadece vakit kaybı.
Okul bir zaman kaybıdır.
Bence TV izlemek zaman kaybıdır.
Bunu yapmak zaman kaybı olurdu.
Daha fazla beklemek tam bir zaman kaybıdır.
Beklemek sadece bir zaman kaybıdır.
Hepimiz için zaman kaybıydı.
Zahmet etmeyin. O, zaman kaybıdır.
Bence Twitter bir zaman kaybıdır.
Kitap okumaya değer mi, yoksa vakit kaybı mı olur?
Tom Mary için mektubu tercüme etmenin zaman kaybı olacağını anladı.
Tom oy vermenin bir zaman kaybı olduğunu düşündüğünü söylüyor.