Examples of using "Imádom" in a sentence and their turkish translations:
Onu seviyorum!
Onları seviyorum.
Boston'u seviyorum.
Bu adamı severim!
İşimi seviyorum.
Golfü seviyorum.
Atları severim.
Ben çocukları seviyorum.
Meydan okumayı severim.
Ben yaşamı seviyorum.
Matematiği seviyorum.
Tom'un arkadaşlığından hoşlanıyorum.
Bunu yapmayı seviyorum.
Rock müziği seviyorum.
Oksitancayı seviyorum.
Okyanusu seviyorum.
Harvard'ı severim.
Ben onun sesini seviyorum.
Ben sığır etini severim.
Yolları severim.
Ben balık severim.
Gün batımını seviyorum.
Ben at yarışlarını severim.
Pizzayı seviyorum.
Hamburgerleri severim.
Sürprizleri severim.
Kedimi seviyorum.
Ben roman okumaktan keyif alırım.
Ben pandaları severim.
Çayı seviyorum.
Kahveyi seviyorum.
Sallanan sandalyeleri severim.
NASA'yı seviyorum.
Fransız filmlerini severim.
Bu şarkıyı severim.
O elbiseyi severim.
O filmi severim.
Yeni işimi seviyorum.
İrlanda müziğini severim.
O yeri seviyorum.
Mary'yi seviyorum.
Senin Alman aksanını seviyorum.
Bu arabayı seviyorum.
Ben de müzik seviyorum.
Bu dili seviyorum.
O müzeyi seviyorum.
Ben bu parkı seviyorum.
O takım elbiseyi seviyorum.
Ben Toki Pona'yı seviyorum.
O kitaba bayılıyorum.
Eski kitapları severim.
Bu videoyu seviyorum.
Bu şirketi seviyorum.
Bu kitabı seviyorum!
"Baharatlı yiyecekleri sever misin?" "Bayılırım."
- Sadece bu yeri seviyorum.
- Bu yeri gerçekten seviyorum.
Cenaze marşlarının ritmini seviyorum.
Ve sarılarak uyumayı tercih ediyorum.
Çocukları oynarken izlemekten zevk alırım.
Vatanımı seviyorum.
Ben taze pişmiş ekmek kokusu seviyorum.
Futbolu severim.
- Çikolata yemekten hoşlanırım.
- Çikolata yemeyi severim.
Birayı seviyorum.
Elmaları severim.
Ben beyzbolu çok severim.
Ben sakalınızı seviyorum.
Bu fotoğrafı seviyorum.
Tembel pazar günlerini severim.
- Bu şehri severim.
- Bu şehri seviyorum.
CQ: Kamp yapmaktan nefret ediyor olabilirim ama siyasete bayılırım.
Onlara kim olduğumu söylediğimde insanların reaksiyonlarını görmeyi seviyorum.
Müziği, özellikle Rock'ı seviyorum.