Examples of using "Kávézóban" in a sentence and their turkish translations:
Kafede bir fincan kahve içtim.
Mary yerel bir kafede bir garson olarak çalışıyor.
- Ben kafede gazete okuyorum.
- Ben kafede oturuyorum ve gazete okuyorum.
Tom ve Mary'nin aynı zamanda kafeteryada olması tesadüf değildi.