Examples of using "Keveset" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir süre bekledim.
Pek çok şey öğrendim.
Gidip şekerleme yapacağım.
Biz biraz içki içtik.
Bana biraz kendinden bahset.
Biz onun özel hayatı hakkında çok az şey biliyoruz.
Şimdi biraz uyu.
Tom biraz içer.
Onların servetlerinin birazını alırlar.
Şişman tavuklar birkaç yumurta yumurtlarlar.
O utangaçtır ve az konuşur.
Herhâlde benim yapabileceğim çok az şey var.
Ne kadar az kazanırsan o kadar az kaybetmek zorundasın.
Hükümet eğitime az yatırım yapıyor.
Birazcık öğrenme tehlikeli bir şeydir.
Ben toplantıdan sonra John ile küçük bir sohbet yaptım.
Kahvaltıdan sonra biraz iş yaptım ve dışarı çıktım.
Bu tehlikeli olgu hakkında çok az şey bilinmektedir.
Tom biraz Fransızca bilir.
İstediğiniz kadar çok ya da az alın.
Bugün biraz da "Color of Change" hakkında,
Tom biraz Fransızca konuşabilir.
Biraz al.
Derdimi anlatabilecek kadar Lehçe konuşurum.
Biraz daha uyumak istiyorum.
O, biraz Çince konuşabilir.
Çok az TV izliyorum.
Niçin biraz dinlenmiyorsun?
Dünya ile ilgili sorun insanların çok az bilmesi değil fakat öyle olmayan çok şey bilmeleridir.