Examples of using "Kissé" in a sentence and their turkish translations:
Oldukça şaşırtıcı.
O biraz utangaç.
Biraz şaşırdım.
Ben biraz yoruldum.
Biraz sarhoş oldum.
Ben senden biraz daha uzunum.
ya da biraz garip olduğunu, fazlaca özele girdiğini.
Biraz grip olmuşum.
Ben biraz gergindim.
Bu biraz can sıkıcı.
Biraz meşgulüm.
Biraz umutsuz görünüyorsun.
Tom biraz alaycıdır.
Ben biraz kıskancımdır.
Mahçup edici bir şey.
BK: Öncelikle çok küçük bir düzeltme yapmak istiyorum,
Hafif üşütmüşüm gibi görünüyor.
Ben biraz üzgünüm.
Tom biraz paranoyaktır.
Biraz abartılı oldu bu.
- Biraz yorgun hissediyorum.
- Yorgun gibi hissediyorum.
Ben bazen biraz dalgınım.
Biraz farklı bir fizikle mümkün olabilirdi
Bunun biraz maliyetli olduğunu biliyorum.
Cesaret verici ancak birazcık şüpheciydi.
Eskisinden biraz daha erken geldi.
Bu gömlek biraz bol.
Tom biraz şaşırmış.
Tom biraz kilolu bir adam.
Tom, biraz kilo fazlası olduğu için diyet yapıyor.
Tom'un konuşmasının biraz bozuklukları vardı.
Biraz açım.
- Bu güveç biraz fazla tuzlu.
- Bu yahni biraz fazla tuzlu.
- Bu yol, hafifçe sağa döner.
- Bu yol, hafifçe sağa bükülür.
Biraz daha sabırlı olsaydın başarabilirdin.
Biraz hayal kırıklığına uğradığımı söylemeliyim.
Tom Mary'nin biraz telaşlı göründüğünü fark etti.
İnsanlar biraz deli olduğumu düşünüyorlar.
Bedeni hafifçe öne eğilmiş, kokunun izini takip ediyordu.
O, bir şekilde zor işitiyor, bu yüzden lütfen yüksek sesle konuşun.
Tom sınıfındaki diğer öğrencilerden biraz daha yaşlı.
Üzgünüm ama biraz meşgulüm.
Biraz sıkıntı içindeyim.
Tom senin biraz gergin olduğunu söyledi.
Biraz yorgunum.
- Dedem biraz ağır işitiyor.
- Dedem duymakta biraz zorluk çekiyor.
Evin biraz sallandığını hissettik.