Examples of using "Menniük" in a sentence and their turkish translations:
Onların gidecek başka yeri yok.
- Onlar okula gitmeliler.
- Okula gitmek zorundalar.
Onların hepsi seninle gitmeli.
Onlar derhal oraya gitmek zorunda.
- Eve gitmelisin.
- Eve gitmek zorundasın.
Viyana'nın hamsterleri kapana kısılmıştır. Dışarı çıkamazlar.
Çocuklar yaz tatilinden sonra tekrar okula dönmek zorunda.