Examples of using "Pultnál" in a sentence and their turkish translations:
Tom tezgâhın önünde oturdu.
Bilgi masasında biletler ücretsiz olarak hazır.
Telefon çaldığında Tom tezgahta oturuyor ve bir dergi okuyordu.
İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, "Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?"