Examples of using "Területet" in a sentence and their turkish translations:
tarıma elverişli sistemler,
Alanı güvenlik altına al.
Büyük bir yosun ormanının koruduğu
Bu alanı biliyorum.
Bölgeyi iyi tanıyor musun?
Bu bölgeyi temizleyelim.
Tom alanı tanıyor.
Tom, hasta babasına bakıyor.
evindeki bir bölümü fark ettim,
Bu şehir zemine çok nazikçe oturtulmuş.
sadece birkaç sokak ama bir sürü boş alan görürsünüz.
yönde ve bulunduğu yerde değiş tokuşu beraberinde getirir.