Examples of using "Véleményét" in a sentence and their turkish translations:
O sık sık düşüncesini değiştirir.
Tom fikrini değiştirdi mi?
Herkes kendi görüşünü ifade eder.
Senin görüşünü öğrenmek istiyorum.
Tom düşüncesini kendine sakladı.
O, fikrini değiştirmek için ikna edildi
Sanırım Tom fikrini değiştirdi.
Tavsiyeme rağmen o, fikrini değiştirmeyecek.
Biz gerçekten fikrini neye dayandırdığını bilmek istiyoruz.
Tom henüz bize fikrini söylemedi.
Tom ne düşündüğünü açıkça söylemekten korkmaz.
Neden politikacı çoğunluğun görüşünün kökünü kazımaya çalışıyor?
Tom'un düşüncesini değiştirmesini gerçekten bekleyemezsin.
- Tom'a katılıyorum.
- Tom'la aynı fikirdeyim.
Tom, dobra dobra konuşan bir tiptir.
Diğerleri hakkında bilmiyorum fakat bana gelince ben onu destekliyorum.
Tom Mary'nin fikrini istedi.
Tom sonunda Mary'nin gerek fikrini ondan almayı başardı.
- Lütfen bana düşünceni söyle.
- Bana fikrini söyle lütfen.