Examples of using "Affari" in a sentence and their turkish translations:
İş iştir.
O senin işin.
Bu sadece bir iş.
- Seni ilgilendirmez.
- Onun sizinle bir ilgisi yok.
- Bu sizi ilgilendirmez.
- Bu seni ilgilendirmez.
- Sizinle bir ilgisi yok.
Kendi işine bak.
- Bu sizi ilgilendirmez.
- Bu seni ilgilendirmez.
Sen iş için mi buradasın?
İşe geri döndük.
İş yapalım.
- Seni ilgilendirmez.
- Kendi işine bak!
- Konuya açığız.
- Ticarete açığız.
- Meseleye açığız.
İşe geri döndüm.
İş için Yokohama'yı ziyaret ettik.
İş yapmak istiyor musun ya da istemiyor musun?
İşinizi yapmalısınız.
Benim işlerime karışmayın.
İşiniz için teşekkürler.
Biz yıllardır iş yapıyoruz.
Ben iş için buradayım.
Bu iştir.
Boston'a iş için gidiyorum.
Başkalarının işlerine karışmayın.
İş hakkında öğrenecek çok şeyin var.
Biz bugün iyi iş yaptık.
Çok iyi işim var.
Tom'la çok iş yaparım.
Gerçekten iş için buradayım.
Resmi iş için buradayım.
Ben iş için kasabadayım.
İş hızla artıyor.
Dış ilişkiler hakkında çok şey bilir.
Beni ilgilendirmez.
- Kendi işine bak.
- Kendi işlerine bak.
İşe geri dönelim.
İş seyahati yapıyordum.
İş iyi.
İş yavaş.
İş dünyası gelişiyor.
Bu bizim işimiz.
İş gelişti.
Kendi işinle ilgilen.
- Yarım kalmış işten nefret ederim.
- Bitirilmemiş işten nefret ederim.
O onun işi değil.
Kendi işine bakmanı tavsiye ederim.
İşi zevkle karıştırma.
Kendi işine bakmayı öğrenmen gerekiyor.
O iş için Nagoya'ya gitti.
Ben aslında iş için buradayım.
Tom iş için Boston'a geldi.
Sık sık iş için Japonya'ya gider.
Tom kendi işini önemsedi.
Sık sık iş için Boston'a gidiyorum.
İşletmeler kârı ölçer,
Sen kendi işine bakmalısın.
- Benim iş başarılı.
- İşim iyi gidiyor.
Bu her zamanki gibi bir iş.
Kendi işine bakmalısın.
Tom'la işim var.
İşin nasıl gidiyor?
İş seyahati stresli.
- Bu kimsenin işi değil.
- Bu kimseyi ilgilendirmez.
- Kime ne?
Onlarla işim var.
Onunla işim var.
Tom iş için oradaydı.
Ben eşyalarımı almak istiyorum.
Onunla işim var.
Ticaret amacıyla Boston'dayım.
İş gezim iptal edildi.
O, iş için seyahate gitti.
Tom şimdi iş için Londra'da.
O, devlet işleriyle meşgul.
Beni ilgilendirmediğini biliyorum.
Bunu iş dünyasına uygulayabiliriz.
Bir diğeri ise
Bugünün işletme kitabı şöyle diyor:
Yeni işletme anlayışında,
Yeni işletme anlayışında
İşletmecilik ve girişimcilik öğrenerek
Hükümet sivil ilişkilerden zarar görüyor.
Bakanlık iç işlerini yönetir.
Biz çok iyi iş yaparız.
Tom Mary ile iş yapmak istiyor.
Tom sık sık işle ilgili uzaktadır.
Dışişleri bakanı görüşmelere katıldı.
Babam sık sık iş için Amerika Birleşik Devletleri'ne gider.
Yıllardır bu mağaza ile ilgilenmekteyim.
Babam iş için Hong Kong'a gitti.
Burnumu başkalarının işine sokmam.
Gelecek hafta iş için Boston'da olacağım.
Ben önümüzdeki ay iş için Sydney'e gideceğim.