Translation of "Crollare" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Crollare" in a sentence and their turkish translations:

- Questo edificio sta per crollare.
- Questa costruzione sta per crollare.

Bu bina çökmek üzere.

Il vecchio ponte rischia di crollare.

- Eski köprü yıkılma tehlikesi içinde.
- Eski köprü yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.

Dopo che un'esplosione fece crollare una galleria, uccidendo molti lavoratori.

ve birçok işçinin ölümüne neden olan bir patlamanın ardından içerisinde çalışılamayacak bir hâle gelmiş.

Fino alla fine, anche se l'impero di Napoleone iniziò a crollare.

bulunmasını ve Napolyon imparatorluğu çökmeye başladığında bile sonuna kadar direniş göstermesini sağladı.