Translation of "D'inverno" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "D'inverno" in a sentence and their turkish translations:

- Amo viaggiare d'inverno.
- Io amo viaggiare d'inverno.

Kışın seyahat etmeyi seviyorum.

Nevica tanto d'inverno?

Kışın çok kar yağar mı?

- Prendo spesso il raffreddore d'inverno.
- Io prendo spesso il raffreddore d'inverno.

Kışın sık sık üşütürüm.

- Andavo spesso a sciare d'inverno.
- Io andavo spesso a sciare d'inverno.

Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.

Fa freddo nell'Idaho d'inverno.

Kışın Idaho'da hava soğuktur.

Nevica molto d'inverno qui?

Kışın burada çok kara yağar mı?

- D'inverno le giornate sono più corte.
- D'inverno le giornate sono più brevi.

Kışın, günler daha kısadır.

- Mi prendo sempre il raffreddore d'inverno.
- Io mi prendo sempre il raffreddore d'inverno.

Kış mevsiminde her zaman üşütürüm.

D'inverno si fa buio presto.

Kışın hava erken kararır.

Il sole tramonta prima d'inverno.

Güneş kışın daha erken batar.

Dovremo celebrare il solstizio d'inverno.

Kış gündönümünü kutlayacağız.

Il solstizio d'inverno sta arrivando.

Kış gündönümü geliyor.

Tom non ci visita mai d'inverno.

Tom kışın asla bizi ziyaret etmez.

Abbiamo poca neve qui, anche d'inverno.

Kışın bile burada az kar bulunur.

- Il Monte Fuji è coperto di neve d'inverno.
- Il Monte Fuji è ricoperto di neve d'inverno.

Fuji Dağı kışın karla kaplıdır.

Qual è la tua bevanda preferita d'inverno?

Kışın favori içeceğin nedir?

- Com'è Boston d'inverno?
- Com'è Boston in inverno?

Kışın Boston nasıldır?

- Nevica molto d'inverno?
- Nevica molto in inverno?

Kışın çok kar yağar mı?

È divertente fare un pupazzo di neve d'inverno.

Kışın kardan adam yapmak eğlencelidir.

- Abbiamo molta neve in inverno.
- Noi abbiamo molta neve in inverno.
- Abbiamo molta neve d'inverno.
- Noi abbiamo molta neve d'inverno.

Kışın çok kar var.

- Ho sentito dire che in Inghilterra l'erba è verde anche d'inverno.
- Io ho sentito dire che in Inghilterra l'erba è verde anche d'inverno.

İngiltere'de çimlerin kışın bile yeşil olduğunu duydum.

- Era una tranquilla serata invernale.
- Era una tranquilla serata d'inverno.

O sessiz bir kış akşamıydı.

In paesi come Norvegia e Finlandia c'è molta neve d'inverno.

Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar olur.

- Gli uccelli volano a sud in inverno.
- Gli uccelli volano a sud d'inverno.

- Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar.
- Kuşlar kışın güneye uçarlar.