Examples of using "Diventano" in a sentence and their turkish translations:
Yapraklar sonbaharda kırmızıya döner.
En önce üşüyen kısımlar, uzuvlardır.
Hassas pençeleri tuzağa dönüşür.
- Sonbaharda yapraklar kahverengiye döner.
- Sonbaharda yapraklar kahverengileşir.
Bazı şeyler onları temizlediğin zaman daha iğrenç olur.
Ve ne kadar büyük olurlarsa o kadar gececiye dönüşüyorlar.
Seçimlerde kolaylıkla çoğulcuların yemi oluyorlar.
İlkbaharda günler uzar.
Banka hizmetleri gittikçe daha pahalı oluyor.
Kadınların neden kel olmadıklarını merak ediyorum.
Bir şey yasaklandıkça daha popüler olur.
Bu dinamikler New Orleans'dan Nairobi'ye kadar fakirlik koşullarında
günümüzde yalnızca yüzlerce insan spor spikeri olabiliyor.
Anne olan kadınların sayısı az.
Tetarlar kurbağa olurlar.
...şehir bölgelerinde yaşayanlar insanlardan kaçınmak için gececi olur.
Rüyalar bazen gerçek olur.
Kış aylarında günler kısalır ve hava daha erken kararır.
Ay'ın parlaklığı arttıkça süper sezgiler biraz atıl kalır.
Dünya'nın dört bir yanında, vahşi hayvanlar yemek çalmak konusunda daha çok hüner göstermeye başlıyor.
Gelgitler güçlenmeye başlamış. Tümsek başlı papağan balığının üremesi için mükemmel şartlar oluşmuş.
Bilim insanlarının hesaplarına göre memeliler, insanların etrafındayken geceleri yüzde 30 daha aktif oluyorlar.
Gündüzler gittikçe daha çok ısınıyor.