Examples of using "Ferita" in a sentence and their turkish translations:
O acı hissediyor.
O, yaralanmıştı.
Bu sadece bir sıyrık.
O, onun yarasının bakımını üstlendi.
Onun yarası kanıyordu.
Mary incindi.
Belki onu incittim.
Yaralandım.
- Yaralandım.
- Yaralanmıştım.
Beni incittin.
Yara iyileşiyor.
Yara derin.
Doktor onu yarasını tedavi etti.
Tom Mary'nin incindiğini söyledi.
Yaralısınız.
bu bir yara taşımaz.
O yarasına baktı.
Bu kesik çok kanıyor.
Yaradan kan aktı.
Rencide edilmedim.
Doktor, Tom'un yarasını inceledi.
Mary bir araba kazasında yaralandı.
Ya yaşlılıktan ya da yaralandığı için ölmüştür.
Ya yaşlılıktan ya da yaralandığı için ölmüştür.
Tom yarasını gösteriyor.
Yaralı değilsin.
Kendimi yaraladım.
Onun yaralı bacağı tekrar kanamaya başladı.
Nereyi incittin?
Yarayı sıcak suya tutmak.
Yara henüz iyileşmedi.
Onun başı düşmeyle yaralandı.
Yaralı kadın Brezilyalı bir turistti.
Tom, Mary'nin zarar görmemiş olmasını umuyordu.
Yaralandın.
Yaralandın, değil mi?
Onun yarasına bakan kişi odur.
O onun yarası ile ilgilenen kişi.
O, bir araba kazasında yaralandı.
Bu bir kurşun yarasına benziyor.
O bir kurşun deliği mi?
Arkadaşım bir yaralanmadan dolayı öldü.
Ben incindim.
Ben ayağımı incittim.
Onun yorumları beni yaraladı.
Yarayı iyileştirmek, öç almaktan iyi değil mi?
Başka biri yaralandı mı?
Yaralı değilsin, değil mi?
Ben birçok kişi tarafından incitildim.
Rugby maçından sonra bütün vücudum büyük bir çürüktü.
Bu beni derinden yaraladı.
Kendimi incittim.
Tom'un seni incittiğini biliyorum.
Sana ne oldu? Yaralı mısın?
etti ve son gün Fransa'ya dönmek zorunda kalana kadar çizgiyi tuttu.
Vücudumun yara almayan bir parçası bile kalmadı.
Tom bana zarar verdi.
Bacağını nasıl incittin?