Examples of using "Lontano" in a sentence and their turkish translations:
Başarılı olacaksın.
Ne kadar uzağa gidiyorsunuz?
Ne kadar uzağa gittin?
Çok uzağa gidiyorsun.
Gözden uzak olan, gönülden uzak olur
Çok uzağa gittik.
- Çok ileri gittin.
- Çizmeyi aştın.
- İşi azıttın.
- Sen uzaklara gittin.
O uzağa gitti.
O uzağa gitmedi.
Çok ileri gidiyorsun.
İlerliyor muyuz?
Çok uzağa gitti.
Onlar yol katetmeyecekler.
Biz çok ileri gittik.
Onu bizden uzak tut.
Onu benden uzak tut.
Çok uzağa gitmedin.
Buradan uzak durun.
Uzağı görebilir misin?
Biz mesafe katetmedik.
Tom'u bizden uzak tut.
Tom'u Mary'den uzak tut.
Kuş uzağa gitti.
Tom çok uzağa gitti.
O evden uzakta.
Tom çok ileri gitmedi.
Çok uzaklara gittin.
O mükemmel olmaktan uzaktır.
Tom uzağa gitti.
Fadıl uzaklaşmadı.
Ne kadar uzağa?
Sen uzak görünüyorsun.
Geri çekil, Tom.
Tom başarılı olacak.
Biz çok uzağa gitmedik.
Ben uzakta bir kulübe gördüm.
Televizyonu uzaktan izlemelisiniz.
Ne kadar uzağa atlayabileceğini görmeye çalış.
Uzak bir yere gidelim.
O bir dehadan uzaktır.
Tom çok ileri gitmedi.
O benim evimden uzakta yaşar.
CEO orada bile değildi,
Haliçten iyice uzaklaştı.
O, çok uzaklardan geldi.
Tom çok uzakta.
Tom uzaktan izledi.
O uzak mı?
Tom yol almayacak.
Tom çok uzakta.
Çok ileri gittiğimi mi düşünüyorsun.
Uzak dur.
Kediyi kanepeden uzak tut.
Tom gerçekten buradan uzakta yaşıyor.
O, uzakta bir köpek havlaması duydu.
O kadar uzağa yüzebileceğinden emin misin?
Keşke çok uzakta yaşamasan.
Onlar uzaktaki kurtların ulumalarını duydu.
Buradan uzakta yaşamazdım.
Ona uzaktan bakıldığında, o güzeldir.
Ne kadar uzak olduğunu bilmiyorum.
Biz adayı uzaktan gördük.
Tom çok uzakta yaşamıyor.
Ne kadar uzak olduğunu bilmiyorum.
Buradan uzak değil.
Tom çok ileri gitti.
Benden uzak dur, Fadıl.
O, buradan çok uzak.
Uzaktan bakıldığında, bir insan yüzü gibi görünüyordu.
Benden uzak dur.
Ben ağaçtan uzağım.
Restoran buradan uzak değil.
Hayvanat bahçesi buradan uzakta değil.
Onun raporu tatmin edici olmaktan uzaktır.
Tom'a Mary'den uzak kalmasını söyle.
Doğduğu yerden uzakta yaşıyor.
Uzakta bir köpeğin havladığını duydum.
Tom'un buradan uzak tutulmasını istiyorum.
Onu buradan uzaklaştır.
Onu buradan uzaklaştır.
Enkaz hâlâ çok uzakta.
Deniz sakinlikten uzak.
Biz uzakta bir kale gördük.
O çok uzak mı?
Çok ileri gittiğini düşünüyorum.
O çok çok uzakta.
At evden uzaktadır..
Lokanta duraktan uzaktı.
Tom benim uzaktan bir akrabam.
Buradan çok uzak değil.
Buradan Boston'a uzak mı?
Ne kadar uzaktı?
Tom bizi duyamayacak kadar çok uzakta.
O hâlâ uzak mı?
Buradan Tokyo'ya uzaktır.
O çok uzaktı.
Boston yakınlarında doğdum.
Postane buradan çok uzak değil.