Examples of using "Maglione" in a sentence and their turkish translations:
Kazağını yıkıyor.
Kazağını beğendim.
O kazağı nereden aldın?
Bu kazağı nasıl buldun?
Bir kazak arıyorum.
O, kırmızı bir kazak alacak.
Ne güzel bir kazak!
Bu kazağı deneyin.
O bir yün kazak giyer.
Bu kazak hakkında ne düşünüyorsun?
Bu kazağı dün satın aldım.
En sevdiği kazağını kaybetti.
Ben bir yün kazak satın aldım.
O, yünlü bir kazak giyer.
Neden bugün bir kazak giymiyorsun?
Annem bana bir kazak yaptı.
O, yünlü bir kazak giyiyor.
Tom kazağını giydi.
O, yünden bir kazak giyiyor.
O, kazağını giydi.
Onun kazağı mavi.
Onun kazağı mordur.
Benim kazak mor.
Kısa adam bir kazak giyiyor.
Tom mavi bir kazak alacak.
Bu kazağın üstünde iyi görüneceğini düşünüyorum.
Galiba bu kırmızı kazağı giyeceğim.
O kazağı hep sevmişimdir.
Bu mavi kazak çok güzel.
Bu kazak elle yapıldı.
Tom mavi bir kazak giyiyor.
Üşüdüğümden dolayı bir kazak giyiyorum.
- Tom, John'un kazağını giyiyordu.
- Tom'un üstünde John'un kazağı vardı.
Bu kazak elli dolardan daha fazla eder.
O kırmızı kazak üzerinde iyi görünüyor.
Bu sarı kazağı niçin denemiyorsun?
Bu kazaktan hoşlanıyorum. Sanırım onu satın alacağım.
Ben şimdi başka bir kazak aldım. Şimdi 21'im var!
Ona bir kazak örmek için günler harcadı.
Öğrenciler öğretmenin kazağını ters giydiğini gördüklerinde alçak sesle güldüler.