Examples of using "Maria" in a sentence and their turkish translations:
Mary bunu düzeltecek.
Tom, Mary'ye tavsiye etti.
- Benim adım Maria Sara.
- Benim ismim Maria Sara.
Ben Maria'yla hiç karşılaşmadım.
Ofis müdürü Maria,
Ben Maria'yla hiç buluşmadım.
Maria yetim bir çocuğu evlat edindi.
Umarım Maria yakında yazar.
Maria bugün üzgün.
Maria ile oynayabilir miyim?
Maria ve Tom birlikte mutlular.
John Mary'yi ayağa kaldırdı.
Maria Brezilyalı annesini aradı.
Maria bize villasını gösterdi.
Maria köpeğine Rex adını verdi.
Mary'ye herkes tarafından saygı duyulur.
Nicholas ve Maria birbirlerini seviyorlar.
Maria burka giyiyor.
Pablo ve Maria buradaydılar.
- Maria'nın uzun saçı var.
- Maria'nın uzun saçları var.
Mary sonuçları analiz etti.
Mary Çin'den döndü.
Tom, Mary'nin şoförüdür.
İsa, Meryem'den doğdu.
Maria'nın mavi gözleri var.
Maria Callas ünlü bir opera şarkıcısıydı.
Ben Maria'dan hoşlanıyorum ama o çok saf.
Mary uzun boylu.
Maria'nın saçı uzundur.
Mary 5 yıldır evli.
Maria Callas'ın güzel bir sesi var.
Mary'nin boşanmak istediğini duydum.
Maria hiç evlenmedi.
Mary'nin bilgisayarda çok deneyimi var.
Maria çocukları okula götürüyor.
Tom Mary'ye baktı ve göz kırptı.
Tom tam olarak Mary gibi aynı şekilde hissediyor.
Maria göğüslerinden memnun değil.
Mary maydanoz sevmez.
Maria orta direk bir çevrede yaşıyor.
Tom, Mary'ye büyükannesini sordu.
Tom Mary'nin araba sürmesine izin vermemeliydi.
Tom, Mary'nin görüşüne saygı duymaz.
João ve Maria geçen hafta ayrıldı.
- Juan Maria'nın kendi kız kardeşi olduğunu bilmiyor.
- Juan, Maria'nın kendi kızı olduğunu bilmiyor.
Bakire Meryem, İsa'nın anasıdır.
Hayır, benim adım Maria değil. Benim adım Teresa'dır.
Maria muhtemelen Almanya'nın en yetenekli sanatçısı.
Tom kaç yaşında olduğunu Mary'ye söylemezdi.
Tom ve Mary sık sık birbirlerine yardım eder.
"Lütfen beni terk etme!" "Çok geç, Mary."
Onunla karşılaşır karşılaşmaz, onu sevmeye başladım.
Mary Çince'yi anlar.
Tom Mary'ye hemen döneceğini söyledi.
Tom'u Mary'nin tanıdığından daha iyi tanıyorum.
Maria bir gün dünyanın en mutlu insanı oldu.
Maria haftada bir kez piyano dersleri alır.
Mary'nin bu kadar çabuk geleceğini beklemiyordum.
Onlar birbirlerini yarın görecekler; Maria dün aradı.
Marie saf bir öğrenci.
Tom bana Mary'nin nerede yaşadığını bildiğini söyledi.
Tom durumu sabırla Mary'ye açıklamaya çalıştı.
Tom Mary'nin nereye gittiğini bildiğini söyledi.
Tom'un artık Mary'den hoşlanmadığı açık.
Maria sokakta satılan yiyecekleri yemiyor.
Tom, Mary'den ne ifade ettiğini açıklığa kavuşturmasını istedi.
"Mary, acele et. Zaten geç kaldık." "Hazır değilim.Beni yalnız bırak!"
Tom Mary'nin niçin o kadar kızdığını anlayamıyor.
Mary'nin cümleleri doğru ve anlaşılması kolaydır.
Maria'nın uzun saçları var.
Tom ve Mary her ikisi de John'la Boston'a gitmek istedi.
Mary, Tom'a doğum günü için bir kürek verdi.
Maria Tom'dan yazışmalarını silmesini rica etti.
Tom ve Mary yaşamlarının geri kalanını birlikte geçirmek istediler.
Tom Mary'nin partide olmayacağını tahmin etti.
Tom Mary'nin onu gerçekten öptüğüne inanamadı.
Şu anda Maria büyük ekonomik sıkıntıda.
Mary asla bir hafta içinde iki kez aynı elbiseyi giymez.
Tom Mary'yi yalnız bırakma fikrinden nefret etti fakat işe gitmek zorundaydı.
Tom cüzdanından biraz para çıkardı ve onu Mary'ye verdi.
Tom araba sürmek istedi fakat o sarhoş olduğu için, Mary ona izin vermedi.
Sanırım durumun ne olduğunu Tom'un Mary'ye söylemesini istedin.
Tom tabloyu çalanın Mary olduğuna dair iyi bir ihtimal olduğunu söyledi.
Erich Maria Remarque tarafından yazılan "Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok" romanı elliden fazla dile tercüme edilmiştir.
"Nasıl buldun dostum?" dedi Tom gülümseyerek, "vezirimle seni mat etmemi?" Maria önce şok oldu, bu gözünden kaçmazdı. Kısa bir süre sonra gülümseyip "Peki atımla vezirini almama ne dersin?" diye yanıtladı ve atıyla hamlesini yapıp veziri tahtadan attı.