Examples of using "Pensato" in a sentence and their turkish translations:
Onlar ne düşündü?
Ne düşündüğünü biliyorum.
Hiç onu düşündün mü?
Benim hakkımda düşünüyor musun?
Onun hakkında düşündüm.
Keşke onu düşünseydim.
Onun hakkında ne düşündün?
Bunun hakkında çok düşündüm.
Ben hemen seni düşündüm.
Neden bunu daha önce düşünmedin?
Tom'u düşündüm.
Geçenlerde bu konuda düşündüm.
Ben onun hakkında düşünmedim.
Onun hakkında düşünmedim.
O, her şeyi düşündü.
O, her şeyi düşündü.
Bu konuda hiç düşünmedim.
ve kendi kendine
Şöyle düşünmeye başladım:
Biz bu konuda düşündük.
Ben her zaman onu düşündüm.
Tom'un konuşması hakkında ne düşündün?
Onun hakkında hiç düşünmedim.
Benim hakkımda düşünüyor musun, Mary?
Ben onun hakkında çok fazla düşünmedim.
Biz aynı şeyi düşündük.
Henüz bir şey düşünmedim.
Onun karmaşık olabileceğini düşündüm.
Kendime diyordum ki
- Senin hakkında çok düşündüm.
- Seni çok düşündüm.
Evet, öyle düşünmüştüm.
Ben de onu düşündüm.
Onlar hakkında düşündüm.
Onun hakkında düşündüm.
Onunla ilgili düşündüm.
Herhangi biri onun hakkında düşündü mü?
Gelecek hakkında düşündüm.
Hiç öğretmen olmayı düşündün mü?
Tom öldüğünü düşünmüş olmalı.
Düşündüğüm tam olarak odur.
O hepimizin düşündüğü şey.
Hiç yazar olmayı düşündün mü?
Onu o kadar çok düşünmedim.
Onlara onu düşüneceğimi söyledim.
İşimi değiştirmeyi düşündüm.
Ben o konuda hiç düşünmemiştim.
Hepimiz öyle düşündük.
Ben de onun hakkında düşünüyorum.
Onun gelebileceğini düşündüm.
Onun geleceğini düşündüm.
- Bunu önemsememiş olacak.
- Bunu dert etmemiş olacak.
Tom bunun hakkında düşündü.
Tom Mary hakkında ne düşündü?
Tom her şeyi düşündü.
Ben gerçekten bu konuda düşünmemiştim.
Herhangi biri bunun hakkında düşündü mü?
Benim ilk düşüncem ise;
Benim de düşündüğüm şey bu.
Hiç benim hakkımda düşündün mü?
Haklısın! Bunu hiç düşünmemiştim.
Tom Fransızca öğrenmesi gerektiğini düşünüyordu.
Tom onun hakkında düşüneceğini söyledi.
Bir yandan da şöyle dedim "Bunu yapabilir miyim?
Bunu görür görmez şöyle düşündüm:
"Bu doğru olamaz." diye düşündüm.
Seninle burada tanışacağımı asla düşünmezdim.
Teklifini düşünmekteyim.
O benim de düşündüğüm şey!
Onun önemli olabileceğini düşündüm.
Ben "Vay be, ne küçük bir dünya!" diye düşündüm.
Tom da öyle düşünmüştü.
Bunu daha önce neden düşünmedik?
Herkesin meşgul olduğunu düşündüm.
Bu her zaman düşündüğümüz şey.
Taksi şoförü olacağımı hiç düşünmemiştim.
Onları bulacağımı hiç düşünmedim.
Tom muhtemelen evde olduğumu düşündü.
- Onu yapacağımı hiç düşünmedim.
- Bunu yapacağımı hiç düşünmemiştim.
Onun hasta olabileceğini hiç düşünmemiştim.
Seni gördüğüme mutlu olacağımı hiç düşünmedim.
Hatırlıyorum da
Kimse doktora karşı çıkmaya ne cesaret etmiş ne de bunu düşünmüş.
Beni kabul edeceklerini asla düşünmemiştim.
Tom'un değişeceğini kim düşünürdü?
Hiç kitap yazmayı düşündün mü?
Tom onun hakkında düşündü.
Onun hakkında düşünmedik.
Onu hiç bulamayacağımı düşündüm.
Onu neden düşünmediğimi merak ediyorum.
Ben her zaman Tom'un komik olduğunu düşündüm.
Tom bu konuda yorum yapmadı.
Kazanacağımı hiç düşünmedim.
Tom gelecek hakkında hiç düşünmedi.
Bir dakikalığına bir sorunumuz olduğunu düşündüm.
Ben her zaman Sen ve Tom'un evli olduğunu düşündüm.
Açıkçası bunu çok fazla düşünmedim.
Bir şeyin garip olduğunu düşündüm.