Examples of using "Predire" in a sentence and their turkish translations:
Ne olacağını tahmin edemem.
Hiç kimse geleceği önceden bilemez.
Tom Mary'ye geleceği tahmin edebileceğini söyledi.
Güneş sisteminde yeni bir gezegen olduğu tahmininde bulundular.
Bir şeyi kesin olarak kanıtlamak veya öngörmek çok nadiren mümkün