Examples of using "Prestarti" in a sentence and their turkish translations:
Üzgünüm ama kitaplarımı sana ödünç vermek istemiyorum.
Tom'un muhtemelen sana ödünç verebileceği fazla bir kalemi vardır.
Sana niye borç para vereyim ki?
İsterseniz biraz para ödünç verebilirim.
Belki Tom sana biraz ödünç para verebilir.