Examples of using "Pubblico" in a sentence and their turkish translations:
Herkesin önünde küfretmeyin.
Seyirci çıldırdı.
Seyirci alkışladı.
(Seyirci) Merhaba.
İzleyiciler: Evet!
Halk onu kabul edecektir.
Herkesin önünde hiç şarkı söyledin mi?
Seyirciler histerik bir biçimde güldüler.
Halkın önünde şarkı söylemekten nefret ederdim.
Seyirci: Vooh oh
Herkesin önünde aşağılandım.
Kamu bilmeyi hak ediyor.
Herkesin önünde rezalet çıkarmayın.
Tom'a herkesin içinde gülündü.
Sergi halka açık mı?
Seyirci gülmekten patlıyor.
Fadıl bir halk otobüsüne bindi.
İzleyiciye yavaş yavaş hitap etmeye başladı.
Seyirci: Oh, oh, oh
Seyirci: Vooh, oh oh
özellikle bu dinleyici kitlesi için.
Seyirci sıkılmış görünüyordu.
O, herkesin önünde konuşmaktan nefret eder.
Seyirci gençti.
Halk onu bilir.
Halk arasında konuşmaktan nefret ediyorum.
Tom önde bekliyor.
Yakında herkesin içinde konuşmaya alışacaksın.
Herkesin önünde konuşmaktan hoşlanmam.
Herkesin önünde konuşmayı sevmez.
Onun konuşması izleyiciyi tahrik etti.
O herkesin önünde konuşmaya alışkındır.
Tom Mary'yi seyircilerin içinde gördü.
Toplum içinde konuşmaya korkuyorum.
Halkın önünde konuşmaktan hoşlanmaz.
Herkesin önünde şarkı söylemekten hoşlanmam.
Ben halkın önünde konuşmakta iyi değilim.
Herkesin içinde konuşmaya alışkın değilim.
Dışarıda olduğumda
cümlesinin ortasında lafını kesiyor
''İzleyiciler'' demek istemiyorum,
- Seyirciler arasından bir tezahürat yükseldi.
- Seyircilerden bir tezahürat yükseldi.
Seyirci çok kalabalıktı.
Kamuoyu cevapları istiyor.
Herkesin içinde konuşmak zordur.
- Burası umuma açık yer.
- Burası halka açık bir yer.
Bizim büyük bir seyircimiz vardı.
Tom seyircilerin içindeydi.
Seyircilerin hepsi yabancıydı.
Kısa sürede herkesin içinde konuşmaya alıştım.
Tom herkesin önünde dans etmeye korkar.
Bu park artık halka kapalıdır.
Herkesin önünde konuşma yapmaya alışkın değilim.
WPR: Seyircimizden başka bir sorumuz var.
Halk en iyi yargıçtır.
Salonda az sayıda seyirci vardı.
Koleksiyon halka açıktır.
Tom herkesin önünde nasıl davranacağını bilir.
Kütüphane halka açıktır.
O köşede bir kamu telefonu var.
Kamuda konuşmak beni geriyor.
Hiçbir ayrıntı açıklanmadı.
Bu bahçe halka açıktır.
Bu bina halka açık mı?
Tom halkın huzurunda asla şarkı söylemez.
Amerikan halkı bunu istemiyor.
Amerikan halkı daha iyisini hak ediyor.
Tom bazı izleyiciler tarafından yuhalandı.
Konser bittiğinde seyirci alkışladı.
Büyük izleyici şarkının sonunda alkışladı.
Politikacı olaydan sonra herkesin önünde görünmedi.
Bir ankesörlü telefon buldu ve bir taksi çağırdı.
Duruşma halka açık değil.
Konserde büyük bir seyirci kitlesi olmalıymış.
Tom topluluk önünde konuşmayı sevmez.
O, herkesin önünde konuşmaya alışkındır.
Toplumda konuşmak onun için zor olacaktır.
Tom herkesin önünde konuşmaya alışkındır.
Bu park halka açık değildir.
Yüzme havuzu halka açık.
Bu binada bir umumi tuvalet var mı?
Tom bazen kamusal alanda burnunu karıştırır.
Tom seyircilerde neredeyse herkesi tanıyordu.
Tom'un onu herkesin önünde yaptığına inanamıyorum.
seyircimle hakiki bir ilişki kurmak.
O, orada ne bulduğunu açıklamadı.
Dünkü konserde geniş bir dinleyici kitlesi vardı.
- Sovyet Rusya'sında, televizyon izleyiciyi izler!
- Sovyet Rusya'sında, televizyon seyirciyi izler!
Tom izleyicilere gülümsedi ve eğilerek selam verdi.
Kütüphanenin bu bölümü halka kapalıdır.
Tom herkesin önünde konuşmaya alışkın değil.
Özel meselelerimizi ulu orta konuşmayalım.
- Umarız halk bize katılır.
- Halkın bize katılacağını umuyoruz.
bu yüzden biz halkı eğitme materyalleri geliştirdik.