Examples of using "Scarpe" in a sentence and their turkish translations:
- Hangi ayakkabıyı istiyorsun?
- Hangi ayakkabıyı istiyorsunuz?
O ayakkabı satıyor.
O ayakkabı satıyor.
Biz ayakkabı satıyoruz.
Onlar ayakkabı satıyor.
- Ayakkabı satarım.
- Pabuç satarım.
Ayakkabılarınızı giyin.
Ayakkabı bağlarını bağla.
Ayakkabılarınızı çıkartın.
Bu ayakkabıları seviyorsun.
Şu ayakkabıları sıkça giyiyor musun?
Ayakkabı mı giyiyorsun?
Bu ayakkabıları tamir edebilir misin?
Hangi ayakkabıları seviyorsun?
O ayakkabıları almayın.
Onlar ayakkabı giymiyorlar.
Ayakkabılarını nasıl bağlayacağını biliyor musun?
Ayakkabı giymek zorundayım.
- Ayakkabı yapabiliriz.
- Pabuç yapabiliriz.
Ben benim ayakkabı bağlarını gevşettim.
Ben ayakkabılarımı çıkardım.
Ayakkabılarını seviyorum.
Bu ayakkabıların kaça mal olduğunu biliyor musun?
Sizin ayakkabılar burada.
Ayakkabılarını temiz tutmalısın.
Ayakkabıların çamurlu.
Ayakkabıların çözülmüş.
Ayakkabımı seviyor musun?
Şu ayakkabılar için ödeme yaptınız mı?
Ayakkabılarını temiz tut.
Yanlış ayakkabıları giyiyorsun.
- Kunduraların kirli.
- Ayakkabıların kirli.
O ayakkabıları ne zaman aldın?
Senin ayakkabıların nerede?
Camide ayakkabı giymeyin.
O bize ayakkabılar alır.
Bu ayakkabılar onun.
Ben kırmızı ayakkabıları istedim.
Bu ayakkabılar onun.
Ayakkabı almalıyım.
O, beyaz ayakkabılar giydi.
Bu ayakkabıları denemek istiyorum.
- O, ayakkabılara çok para harcar.
- Ayakkabıya çok para harcar.
- Ayakkabıya çok para harcıyor.
Ben ayakkabılarımla gurur duyuyorum.
Yeni ayakkabılara ihtiyacım var.
ayakkabılarınız var,
Ayakkabılarını çıkar.
Ayakkabılarınızı giyin.
Tom ayakkabı satar.
Mary ayakkabı satıyor.
Şu ayakkabıyı istiyorum.
Ayakkabılarını bağla.
Ben çizme giyiyorum.
Bu ayakkabılardan nefret ediyorum.
İyi ayakkabılarını giyin.
- Bu ayakkabılar Tom'a aittir.
- Bu ayakkabılar Tom'unki.
Ayakkabılarımı buldum.
Ayakkabılarımı temizlettim.
Bir çift ayakkabı aldım.
Derhal ayakkabılarımı giydim.
- Ayakkabılarını kapıda çıkarman gerekiyor.
- Ayakkabılarını kapıda çakarmalısın.
Biz ayakkabı giymeye alışkınız.
Yeni ayakkabılarımı beğeniyor musun?
Tom ayakkabılarını giydi.
Benim ayakkabılarımı ıslattım.
- O bir ayakkabı dükkânı çalıştırıyor.
- O bir ayakkabı dükkânı işletir.
O, ayakkabıları ile uyur.
Siyah ayakkabıları severim.
Tom ayakkabılarını geri giydi.
- Onların yeni ayakkabılara ihtiyacı var.
- Onlara yeni ayakkabılar lazım.
Tom ayakkabılarını kaybetti.
Tom ayakkabılarını bağladı.
Yeni bir ayakkabı almak zorundayım.
Bir sürü ayakkabım var.
Tom ayakkabı giymiyordu.
- Tom ayakkabılarının bağcığını çözdü.
- Tom ayakkabılarının bağcıklarını çözdü.
- Tom ayakkabısının bağcıklarını çözdü.
Tom ayakkabı bağlarını bağlayamaz.
Tom ayakkabılarını çözmeye başladı.
Ayakkabılarınız olmayabilir.
Ben o ayakkabılara sahip değilim.
Ayakkabılar nerede?
Bunlara ayakkabı denir.
Ayakkabıyı çıkarma
O ayakkabılara ihtiyacım var.
Ayakkabılarım gıcırdıyor.
Bu ayakkabılar benim.
Dışarı çıkmadan önce ayakkabılarını parlat.
Tom'un yeni ayakkabılara ihtiyacı var.
Ayakkabılar cilalanmalı.
Tom ayakkabılara çok para harcıyor.
Bana bir çift ayakkabı aldım.
Ona ayakkabılarımı cilalattım.
Ayakkabılarını genellikle nereden satın alırsın?
Şu ayakkabılar İtalya'da yapıldı.
- Ben de yeni bir çift ayakkabı var.
- Yeni bir çift ayakkabım var.
O ayakkabılar senin için çok küçük.
O bir çift ayakkabı satın aldı.