Examples of using "Serio" in a sentence and their turkish translations:
Gerçekten iğrenç kokuyorsun.
- Gerçekten bunu mu demek istiyorsunuz?
- Gerçekten onu mu demek istiyorsun?
- Ciddi misin?
- Ciddi misiniz?
- Bazı ciddi sorunların var.
- Bazı ciddi sorunlarınız var
Gerçekten canımı sıkıyorsun.
O, ciddi değildir.
Tom ciddileşti.
NASA'yı seviyorum.
Bu ciddi değil.
"Gerçekten mi?" "Evet, gerçekten."
Tom şimdi ciddi.
Kimse seni ciddiye almıyor.
Ciddi olduğunu biliyordum.
Özür diliyorum.
Tom ciddileşiyor.
Tom ciddileşti.
Ben hatalar yaparım.
Gerçekten onu mu demek istiyorsun?
Tom ciddi.
Tom ciddi görünüyor.
Tom ciddiydi.
Tom ciddi mi?
O oldukça ciddi.
Bu ciddi görünmüyor mu?
Bunu kastediyorsun, değil mi?
Bu ciddi görünüyor.
Sami ciddiydi.
Ciddi değil.
Bu ciddi bir şey değil.
Tom gerçekten ciddi, değil mi?
Ben ciddiyim.
Ben ciddi oluyordum.
Bu olur.
O ciddiydi.
Kimse onları ciddiye almıyor.
Rahatla.
Bak, ciddiyim.
Tom ciddi olamaz.
Bunun önemli olduğunu düşünüyorum.
Tom'un ciddi olduğunu gördüm.
bu durumu ciddiye almak olmalı.
O ciddi bir şey mi?
O ciddi.
Tom ciddi değil.
Tom çok ciddi.
Tom ciddi, değil mi?
Artık bu ciddi.
Bu ciddi.
Ondan gerçekten hoşlanıyorum!
Bu ne kadar ciddi?
Bu gerçekten üzücü.
O ciddi görünüyor.
Tom her zaman ciddi.
Tom çok ciddi görünüyor.
Tom çok ciddi görünüyordu.
- O ciddi midir?
- Ciddi mi?
Bu ciddiydi.
Tom ciddi değildi.
Tom biraz ciddi.
Tom ciddiydi, değil mi?
Sami ciddi değil.
- Ciddi ol.
- Ciddi olun.
- Ciddi misin?
- Ciddi misin sen?
Eğlendik, değil mi?
Sen ciddi görünüyorsun.
Tom çok ciddi bir adam.
Ciddi ve sıradışı bir sorunum var.
Tom'un ciddi olmadığını düşünüyorum.
Tom'un ciddi olduğunu sanmıyorum.
Tom bana ciddi olduğunu söyledi.
Tom'un ciddi olduğundan oldukça eminim.
Sen ciddi miydin?
- Oh! Gerçekten mi?
- Ah! Gerçekten mi?
Erteleme: Bu ciddi bir iş.
Şaka mı yapıyorsun yoksa ciddi misin?
İnternet ciddi bir iştir.
Dorenda gerçekten geri geldi mi?!
Kimse bizi ciddiye almıyor.
Bu ciddi bir konu.
Tom oldukça ciddi, değil mi?
Tom çok ciddi, değil mi?
Kimse beni ciddiye almıyor.
O, köpeklerden nefret eder.
Sanırım Tom ciddi.
Tom da çok ciddiydi.
Tom ciddi değil, değil mi?
Gerçekten umurumda değil.
Tom gerçekten endişeli görünüyor.
Burada ciddi bir sorunumuz var.
Kimse onu ciddiye almıyor.
Kimse onu ciddiye almıyor.