Examples of using "Sud" in a sentence and their turkish translations:
O, Güneyli olmalı.
Güneye doğru.
Fadıl güneye yöneldi.
Kuzey, güney. İyi göstergeler.
Ada Japonya'nın güneyine doğrudur.
- Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar.
- Kuşlar kışın güneye uçarlar.
Güney Kore'yi ziyaret etmek istiyorum.
Onlar Fransa'nın güneyindendir.
Kuşlar güneye uçtu.
Yarın İngiltere'nin güneyinde yağmur yağacak.
Güney Amerika'da seyahat ettik.
Kış boyunca güneyde kar yağar.
Rüzgar güneye esiyor.
Ülkem Güney Afrika'da
Sonra güneye taşındı.
Tom güneyli aksanına sahip.
Bu ada Japonya'nın güneyinde.
Kuşlar güneye uçuyor.
Tom Güney Amerika'yı ziyaret etmek istedi.
Fadıl güneye, Sudan'a yöneldi.
Üniversite güneye genişlerken
Brezilya, Güney Amerika'da yer alır.
Güneydeki ormanlık alanın derinlerinde saklı eski bir yol var.
Ve dolayısıyla bu da kuzey-güney hattım.
Okinawa, Japonya'nın en güneydeki adasıdır.
Paraguay, Güney Amerika'da bir ülkedir.
Sonbaharda göçmen kuşları güneye uçar.
- Seul, Güney Kore'nin başkentidir.
- Seul Güney Kore'nin başkentidir.
Güney Afrika'da ise Techno Girls denilen bir program var.
Güney Afrika'ya Zulu dilinde "iNingizimu Afrika" denir.
Korecede Güney Kore'ye "Hanguk"denir.
Bolzano, İtalya'daki Güney Tirol'ün başkentidir.
Okulumuz şehrin güneyindedir.
Tom'un anne ve babası Güney Amerika'da yaşıyor.
1950'de Kuzey Kore Güney Kore'yi istila etti.
1499 yılında Güney Amerika kıyısını ziyaret etti.
Bir senesinde Kolombiya, Güney Amerika'dan bir kaleci aldım.
Ayrımcı Güney Afrika'nın beyaz banliyölerinde büyüdüm,
Arjantin, Güney Amerika'daki en büyük ikinci ülkedir.
Japonya ve Güney Kore komşudur.
Restoranımız Güney Otogarı'na yakın.
Orada Güney Louisiana topluluklarının diğer üyeleriyle birlikte duruyordum;
Güney Louisiana'da Birleşik Houma Halkı ile başladım.
büyük ihtimalle Chicago'nun aynı yoksul Güney ve Batı Yakası'ndan geliyorlardı.
yani sadece kuzeye, yani sola ya da güneye, yani sağa gidebiliriz.
Fransız kuvvetleri daha sonra tuzağa düşmek için güneye Bagration.
Kuzey veya güneyindeyse... ...mevsimler değiştikçe bu denge bozulur.
Benim ülkem Akdeniz'in güneyinde, Kuzey Afrika'da yer alır.
Tom bir güney aksanıyla konuşur.
Boston'un otuz mil güneyinde bir benzin istasyonundayım.
- Güney Amerika'nın en büyük gölü, Titicaca, Peru'da bulunur.
- Titicaca Gölü, Güney Amerika'da en büyük göl, Peru'dadır.
Güney Amerika'daki birçok maymun arasından... ...sadece gece maymunları geceleri harekete geçer.
Ama burada kuzeyi, güneyi, doğuyu ve batıyı belirlemek zor.
. Masséna, Cenova'da Avusturyalılar tarafından kuşatıldığında, güney Fransa'nın savunması
Ama hızla güneye doğru yürüdü ... ve Agis ile tanıştı. Megalopolis kenti yakınlarındaki savaşta.
Tom'un hayali Fransa'nın güneyinde küçük bir kasabada yaşamak.
Eğer tüm büyüme bu yöndeyse güney bu tarafta demektir.
Suchet'e güneydeki Fransız kuvvetlerinin komutasını verdi - çok az kişinin daha uygun olduğu
Hırvatistan güneydoğu Avrupa'da bir ülkedir.
Hırvatistan Avrupa'nın güneydoğusunda yer almaktadır.
Sanjay Gubbi, Güney Hindistan'daki memleketi Karnataka'daki katliamdan bahsediyor.
Güneydoğu kömür, ham petrol ve doğal gaz ile ilgili önemli bir enerji üreticisidir.
Soult daha sonra güneye yürüdü ve kendisini Portekiz kralı olarak taçlandırmayı
Güneyde Polonyalı birlikler şimdi Utitsa'yı aldı, Ruslar geri çekilmeden önce alev aldı.
Hırvatistan, Avrupa'nın güneydoğu kesiminde yer alır.
Rheinland-Pfalz Güneybatı Almanya'da bir bölgedir ve yönetim merkezi Mainz'dir.
Jean-de-Dieu Soult, güney Fransa'da küçük bir kasabadan geliyordu ve 16 yaşında
Hırvatistan, Avrupa'nın güneydoğu kesiminde bir ülkedir.
Hırvatistan, Avrupa'nın güneydoğu kesiminde yer alan bir ülkedir.
- Tom bir cahil.
- Tom Amerikan kırosu.
- Tom bir Amerikan çomarı.
Olay, Yemen'in güneyindeki El-Mukalla şehrindeki başkanlık sarayını hedefleyen ve 30 asker ve subayın ölümüyle sonuçlanan saldırının sorumluluğunun El Kaide tarafından yayınlanan bir bildiri ile üstlenilmesinden sonra meydana geldi.