Examples of using "Vogliate" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen beni izleyiniz.
Lütfen geç kalışımı bağışlayın.
Ne zaman isterseniz beni arayabilirsiniz.
Umarım bana katılmaya isteklisinizdir,
İstesende istemesende gitmek zorundasın.
Benden ne istediğini hala anlamıyorum.
Gerçekten ayrılmak istediğine inanamıyorum.
Bir şey söylemek istiyorsun gibi görünüyor.
Sanırım yardım etmemi istiyorsun.
- Onu yapmak istemiyorsun gibi görünüyor.
- Onu yapmak istemiyorsunuz gibi görünüyor.
Sanırım eve gitmek istiyorsun.
Bağışlayın, tuvalete gitmeliyim.
İstediğin yere oturabilirsin.
Sanırım Tom'a bazı sorular sormak istiyorsun.
Sanırım dün gece kimle birlikte olduğumu bana sormak istiyorsun.
Her istediğini sana alacağım.
Boston hakkında bilmek istediğin her şeyi bana sor.
İstemiyorsan partiye gitmek zorunda değilsin.
- Geç kaldığım için üzgünüm.
- Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- Geç kaldığım için beni bağışlayın.
- Geç kaldığım için bağışlayın.
- Geç kaldığım için beni affedin.
- Lütfen geç kalışımı bağışlayın.
- Lütfen geç geldiğim için beni bağışlayın.