Examples of using "いつだって" in a sentence and their turkish translations:
Her gün çıkabilirsiniz
sürekli yiyecek,
Tom her zaman elbiselerim üzerinde yorum yapar.
Seni görmek her zaman büyük bir zevktir.
Okuma için her zaman vakit bulabiliriz.
O, her zaman güvenilir bir insandır.
Onun gibi erkekler hakkında her zaman kuşkuluyum.
Her zaman bu şekilde değildi.
Vahşi doğada bir şey yemek her zaman risklidir ve şimdi başımız belada.
Patlamaları hep sevmişimdir. Ama barutun tehlikesi de yok değil.
O, her zaman emirler veren biri olmak zorunda.
O her zaman çok çalışır.
O her zaman duşta şarkı söyler.
Onun için açlık gerçeklikten çok uzakta bir kavramdı. Zira her zaman yeterince yiyeceği vardı.