Examples of using "うんざりだ" in a sentence and their turkish translations:
Artık yetmişti.
Hamburgerlerden bıkıp usandım.
Ondan bıktım.
Onu Tom'la birlikte aldım.
İngilizceden bıktım!
Ben, şikâyetinden bıktım.
Onun bana nutuk atmasından usandım.
Tavrı beni tiksindiriyor.
O gerçekten beni bıktırıyor.
- Bu havadan bıktım.
- Bu havadan bıktım usandım.
Onun uzun konuşmasını dinlemekten usandım.
- İngilizceden usandım.
- İngilizceden bıktım!
Ben senin şikâyetlerinden usandım.
Bu yağışlı havadan bıktım.
Ben onunla konuşmaktan bıktım.
Bitmek bilmeyen yakınmalarından bıktım.
Hayatın günlük rutininden usandım.
Çocuklar kurallarından gına geldi.
Ben burada çalışmaktan bıktım.
Senin şikayetlerini dinlemekten yoruldum.
Ev ödevinden bıktım.
Çocuk gibi davranılmaktan bıktık.
Balık yemekten usandım.
Ben fast food yemekten usandım.
Matematikten bıktım.
Bu yağışlı havadan usandım.
Her gece dışarıda yemekten usandım.
Her gün aynı şeyi yemekten usandım.