Examples of using "お母さんが" in a sentence and their turkish translations:
Annemi seviyorum.
Anne atı azarlıyor mu?
Bak, annen buraya geliyor.
Annem elma satın aldı.
Anneni seviyorsun, değil mi?
Annem bu perdeyi seçti.
- Yarım saate gelirim.
- Yarım saat içinde geleceğim.
Ben annesinin onu azarladığını gördüm.
Annenin yakında iyileşeceğini umuyorum.
- Annem doğum günüm için pasta pişirdi.
- Annem doğum günüm için pasta yaptı.
Annesinin evi temizlemesine yardımcı oldu.
Annemin çok fazla acı çektiğini görebiliyordum.
Annen onları yaptı mı?
"Bu hafta anneme kanser teşhisi konulabileceği
Bu, annenin çalıştığı yer midir?
Annesi onu uyandırıncaya kadar Jim uyanmadı.
Aniden annem şarkı söylemeye başladı.
Annen sana biraz kek ve süt gönderdi.
Annesi kızına onu kendinin yapmasını söyledi.
Ekim ayında bir gün Sadako uyandığında annesinin ağladığını fark etti.
Jane'in annesi Japonya'da olsaydı, ben onu Bez Bebek Şenliğine davet edebilirdim.
Benden, annesi eve dönene kadar kalmamı istedi.
Hastanedeki annen nedeniyle daha çok çalışmak zorunda kalacaksın.
O, saçını kestirmek istedi ama annesi ona izin vermedi.
Benim şimdiye kadar yediğim en iyi kurabiyeler annenin benim için pişirmiş olduklarıdır.
Saatlerce dehşete düşürüldükten sonra,sonunda annesi onu kurtardı.
Geçen Pazar annem bana güzel bir elbise aldı.
Annem benim için güzel bir bebek aldı.
Çocuk annesi ona açmamasını söylemesine rağmen pencereyi açtı.
Annelerinin ölümünden sonra çocuklara o baktı.
Geçen gün onun annesi hastanede vefat etti.