Translation of "どうしたの。" in Turkish

0.021 sec.

Examples of using "どうしたの。" in a sentence and their turkish translations:

フロイド、どうしたの?

Floyd, sorun nedir?

ぼく、どうしたの?

Ne haber, evlat?

私のハンドバッグをどうしたの?

Cüzdanımla ne yaptın?

足のあざどうしたの?

Bacaklarının üzerindeki o çürükleri nasıl aldın?

声変だよ。どうしたの?

Sesin tuhaf. Ne oldu?

彼はどうしたのですか。

- Ona ne oldu?
- Onun neyi var?

この騒ぎはどうしたの。

Bütün bu rahatsızlık ne hakkında?

顔色が悪い。どうしたのか。

Solgun görünüyorsun. Neyin var?

ぼくの眼鏡をどうしたの。

Gözlüğümü ne yaptın?

どうしたの? 何があったの?

Hayrola, ne oldu?

どうしたの? 顔真っ青だよ。

Ne oldu? Solgun görünüyorsun.

「どうしたの?」「スピーカーの調子が悪いんだ」

"Ne oldu?" "Hoparlörler iyi çalışmıyor."

ジェーン、どうしたの。具合が悪そうだね。

Neyiniz var, Jane? İyi hissetmiyor gibi görünüyorsunuz.

この興奮はいったいどうしたのか。

Tüm bu patırtı ne hakkında?

どうしたのですかと彼は私にいった。

Bana ne olduğunu sordu.

あなたは私のズボンをどうしたのですか。

Sen benim pantolonumu ne yaptın?

「どうしたの?」「鍵がない」「何の鍵?」「自転車の鍵」

"Sorun ne?" "Anahtarlarımı bulamıyorum." "Hangilerini?" "Benim bisiklet anahtarlarını."

- あれ、指輪はどうしたの?
- あれ、指輪はどこ?

Hey, yüzüğün nerede?

彼は私に「顔色が悪い。どうしたの」と言った。

O bana solgun göründüğümü söyledi ve sorunun ne olduğunu sordu.

- お行儀はどうしたの?
- お行儀が悪いでしょ。

Törelerinize ne oldu?

ぼくのペンはどうしたの。一分前はあったのに。

Benim dolma kalem ile ne yaptın? Bir dakika önce buradaydı.

- 僕のペンはどうしたの。
- 私のペンをどうしましたか。

Dolma kalemimi ne yaptın?

- 何が起こっているのか。
- どうしたの。
- どうなってるの。

Neler oluyor?

- それから君はどうしたのか。
- そのあと君はどしたの?

O zaman ne yaptın?

もし試験に落ちていたとしたら、彼はどうしたのだろう。

Sınavda başarısız olsaydı, ne yapardı?

彼どうしたのかしら。このところ約束を破りっぱなしだよ。

Ona ne olduğunu merak ediyorum. Bugünlerde sözünden dönmeye devam ediyor.

- なにか問題でも?
- どうした?
- どうしました?
- どうしたの。
- 機嫌悪いの?

- Sorun ne?
- Sorun nedir?

「トムどうしたの?」「メアリーに何カップ?って聞いたら変態って言われた」「当たり前だろ」

"Ne oldu Tom?" Mary'ye sütyen bedenini sorduğumda, o bana sapık dedi." "Ne bekliyorsun?"

- どうしたのですか。顔色が悪いですよ。
- どうかしたんですか。顔色が悪いよ。

Sana ne oldu? Solgun görünüyorsun.

- あなたはそんな大金をどうやって手に入れたのですか。
- そんな大金、どうしたの?

- Böylesine büyük miktarda parayı nasıl aldın?
- Böyle büyük meblağda bir parayı nasıl aldın?

- 彼はどうしたのかを私に言わなかった。
- 一体何が問題なのか、彼は私に言わなかった。

Sorunun ne olduğunu bana söylemedi.

- 一体全体どうしたんだ。
- 一体全体どうしたというんだ。
- 一体どうしたんだ。
- 一体、どうしたの。

Allah aşkına sorun nedir?

- どうしたのですか。何かお役に立つでしょうか。
- どうかなさいましたか?何かできることはありますか?

Sorun nedir? Yardım edebilir miyim?

メアリーは遊園地で一人で泣いている男の子を見つけて、やさしく声をかけた。「ねえ、ぼく、どうしたの? 迷子になっちゃったの? お姉ちゃんが迷子センターに連れてってあげようか?」

- Lunaparkta Mary yalnız başına ağlayan bir oğlan buldu ve yumuşak bir sesle "Merhaba yavrum, sorun nedir? Kayıp mı oldun? Seni Kayıp Çocuklar Şubesine götüreyim mi?" dedi.
- Eğlence parkında kendi kendine ağlayan bir erkek çocuk buldu, ve onunla kibarca konuştu. "Hey, evlat, Sorun nedir? Kayboldun mu? Seni kayıp çocuklar bölümüne götürmemi ister misin?"

More Words: