Examples of using "ました。" in a sentence and their turkish translations:
Ben kan öksürdüm.
. Bu, onu, hala birlikte hizmet etmediği
Ben rahatlamış hissediyorum.
İşte geldik.
İyi bir uyku aldım.
Su kesildi.
Çok iyi uyudum.
Yürüyüş için dışarıdaydım.
Biz vardık.
Benim pasaportum çalındı.
"Bill Japonya'da mıydı?" "Evet, öyleydi."
"Sen yemek yedin mi?" "Evet, yedim"
Bir hata yaptım.
- 30 yıl geçti.
- Otuz sene geçmiş.
nezaketin getirdiği erdem.
Öyle değildi.
izleyerek büyüdüm.
bıraktı .
Kararımı verdim.
Başladım.
Ödedim.
Yaya geldim.
- Singapurluyum.
- Ben Singapur'danım.
- Ben Singapurluyum.
- Bir cam kırıktı.
- Bir pencere kırıktı.
Dileğiniz gerçekleşti mi?
Oda arkadaşıma karar verildi mi?
Anahtarını düşürdün.
Ben yedide kalktım.
Dün gece bir aşk mektubu yazdım.
Tamam.
Bu soru için bir cevabınız var mı peki?
arttığını tanımlıyorlar.
İyileştirdi.
.
.
Ben emekli oldum.
- Beceriksizliğimi affedin.
- Sakarlığımı affet.
Anlıyorum.
- Sakinleştim.
- Ben sakin oldum.
- Ölü mü?
- O öldü mü?
- Öldü mü?
- Ölmüş mü?
Yakalandım.
Ben memnun oldum.
Nasıl isterseniz!
Yorgun musunuz?
yardım gelene kadar üç saat bilinçsizce yatarak kan kaybetmişti.
"O bir saat aldı mı?" "Evet, o bir tane aldı."
- Onu dün aldım.
- Bunu dün aldım.
Hatalıydım.
Kiraz çiçeklerine bakmak için geldim.
Onlar tenis oynuyorlardı.
Saati kaybettim.
Cüzdanını düşürdün.
Bay White Kanada'ya gitti.
Teşekkür ederim. Çok yardımcı oldun.
Benim bisikletim çalındı.
- Geçen yıl emekli oldum.
- Geçen sene emekli oldum.
- Ben geçen yıl emekli oldum.
Eve geldim, ayakkabılarımı çıkartıp, yatağa gittim.
Kotların hepsi satıldı.
Ben onu geçen hafta aldım.
ve dik dik bakmaya başladı
Bu yüzden Berlin'e geri döndüğümde
ve başlar.
Ben de "Ah tabii.
yok olacağını düşünmek beni dehşete düşürdü.
ne yaptığımı sordu.
Araştırmaya başladım.
ve kabul edildi.
ve şunları söyledi:
Ona, "Demircilik işi yapıyor,
yaptığım en çarpıcı şeydi,
, 1814'e kadar sürecek
ve İspanyollara karşı
hüsrana
sivil hakları için savaşıyorlardı .
içler acısıydı.
Biraz kilo verdim.
- Ben İngiltereliyim.
- İngiltereliyim.
Ben üç defa kustum.
Kasabaya geldin mi?
Kestiğim için özür dilerim.
Burada sonbahar mevsimi var.
Ben şemsiyemi açtım.
Giyinmeyi bitirdin mi?
Fransalıyım.
Deri döküntüm var.
Böylesi daha iyi.
Çok içmekten hastalandım.