Translation of "よると―" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "よると―" in a sentence and their turkish translations:

サウスチャイナ・モーニング・ ポスト紙の推定によると

Post gazetesindeki en iyi tahminimize göre

イギリス人学者の キャサリン・ブレイクニー博士によると

İngiliz bilim adamı Dr. Katherine Blakeney,

インド野生生物保護協会に よると―

Hindistan Vahşi Yaşamı Koruma Derneğine göre

2019年のEdBuildの ある報告書によると

Bir 2019 EdBuild raporu gösterdi ki

報告によると 海洋プラスチックごみの80%は

Verilere göre, okyanusun plastiğinin %80'i

最新の研究によると ここアメリカでも

ABD'ye baktığımızda,

‎文献によると ‎タコは夜行性らしい

Kaynakların dediğine göre, ahtapotlar gececil canlılar.

彼女によると 最も力を入れたのは

En çok üzerinde çalıştığı şey,

新聞によると昨夜大火事があった。

- Gazeteye göre dün gece büyük bir yangın vardı.
- Gazeteye göre, dün gece büyük bir yangın vardı.

新聞によると彼が自殺したようだ。

Gazeteye göre intihar etmiş.

新聞によると今日は雨が降ります。

Gazeteye göre bugün yağmur yağacak.

- 今日の天気予報によると明日は晴れらしい。
- 今日の天気予報によると明日は快晴らしい。

Bugünkü hava durumu tahmini yarın havanın muhtemelen iyi olacağını söylüyor.

この発信器によると デーナは近くにいる

Bakalım, bu takip cihazına göre Dana kesinlikle yakınlarda.

60年にも及ぶ 国際的な研究によると

60 yıldan uzun süren uluslararası çalışma bize gösterdi ki;

ラジオによると、明日は雨になるそうです。

Radyoya göre yarın yağmur yağacak.

新聞によると台風が接近中であった。

Gazete bir tayfunun yaklaştığını söyledi.

天気予報によると、明日は雨だそうだ。

Hava tahmini göre, yarın yağmur yağacak.

発信器によるとデーナは まだこの下にいる

Evet, bakın. Takip cihazı, Dana'nın... ...hâlâ o tarafta olduğunu gösteriyor.

ニュースによるとギリシアに大地震があったようだ。

Haber Yunanistan'da büyük bir deprem olduğunu söylüyor.

天気予報によると、明日は雪が降ります。

Yarın hava tahminine göre kar yağacak.

ラジオによると、北海で嵐が起こるとのことだ。

Radyoya göre, bir fırtınanın eli kulağında.

新聞によると、ボストンで大火事があったらしい。

Gazeteye göre, Boston'da büyük bir yangın vardı.

ことによると、きみにも一緒にきてもらう。

Belki bizimle gelsen iyi olur.

新聞によると男はついに自白したそうだ。

Gazetelere göre adam sonunda itiraf etti.

我々の計算によるとロケットは起動を外れている。

Hesaplamalarımız roketin rotasından saptığını gösteriyor.

新聞によると彼は今日はここに来るらしい。

Gazeteye göre o bugün burada olacak.

その報告書によると不況になるということだ。

Rapor depresyon olacağını belirtiyor.

彼の成功は奥さんの力によるところが大きい。

Başarısının çoğunu karısına borçludur.

彼の概算によると家の新築費用は3000万円です。

O, yeni evin yaklaşık otuz milyon yene mal olacağını tahmin ediyor.

私の聞いたところによると、彼らは別れそうだ。

Duyduğuma göre, onlar ayrıldı.

ニュースによると彼はサメに食べられたということだ。

Habere göre o köpek balıkları tarafından yenildi.

天気予報によると、台風は沿岸に接近しそうだ。

Hava tahmini göre tayfunun sahile yaklaşması muhtemeldir.

彼らによると もっと多いかもしれないそうです

Ward ve Brownlee daha fazla olabileceğini söyledi.

新聞によると名古屋に大火災があったそうです。

Gazeteler Nagoya'da büyük bir yangın olduğunu söylüyorlar.

芸術家の眼識によると、これは価値があるそうだ。

Bir sanatçı gözüyle,bu değerlidir, duyarım.

昔の物語によると猫が九性有りと言われています。

Halk hikayelerine göre kediler dokuz canlıdır.

今日の新聞によると、首相は渡米を断念したそうだ。

Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.

天気予報によると、明日は快晴になるということだ。

Hava tahmini göre, hava yarın açık olacak.

今日の新聞によると、また台風がやってくるそうだ。

Bugünkü gazeteye göre başka bir tayfun yolda.

彼らの話によると、あの男の子は歌がうまいらしい。

Onların dediğine göre, o çocuk şarkı söylemede çok iyi.

ことによると父は次の列車で帰るかもしれません。

Babam muhtemelen bir sonraki trenle gelecektir.

最近のある調査によると喫煙者の数は減少しつつある。

Son zamanlarda yapılan bir araştırma sigara içenlerin sayısının azaldığını göstermektedir.

テレビのニュースによると、インドで飛行機の墜落事故があったそうだ。

- Televizyon haberine göre, Hindistan'da bir uçak kazası olmuş.
- TV haberine göre, Hindistan'da bir uçak kazası vardı.

天気予報によると、その台風は沖縄に接近しているそうである。

Hava tahminine göre, tayfun Okinawa'ya yaklaşıyor.

- 天気予報では明日は晴れです。
- 天気予報によると明日は晴れです。

Hava tahminine göre yarın hava güzel olacak.

私の経験によると、フランス語の文法を身に付けるのには1年かかります。

Şahsi tecrübem; Fransızca gramerini öğrenmek bir yıl alıyor.

聞いたところによると彼らの結婚は破綻をきたしているらしいよ。

Duyduğuma göre onların evliliği sallantıda.

新聞記者によると人生が生きがいがあるものになるのではないですか。

Gazeteciye göre, bu, hayatı zaman harcamaya değer yapar.

- 天気予報によればあすは雪だ。
- 天気予報によると、明日は雪が降るらしい。

Hava tahmin raporuna göre, yarın kar yağacak.

ある調査によると、今日では5人中3人が外交問題には無関心のようだ。

Bir ankete göre, insanların beşte üçü uluslararası konulara ilgisiz.

- マイクによれば、マックは新しい車を買ったそうだ。
- マイクによると、マックは新しい車を買った。

Mike'a göre, Mac yeni bir araba aldı.

彼らが行った調査によると、アメリカ人は日本に興味を持っていないことがわかる。

Onların yaptığı araştırmalar, Amerikalıların Japonya ile ilgilenmediğini gösteriyor.

More Words: