Examples of using "トムは「英国嫌悪症」という言葉の意味を知らなかったので、意味が調べられればと思い、ちょっとウェブ検索をかけてみた。" in a sentence and their turkish translations:
Tom "anglophobia"'nın anlamını bilmiyordu, bu yüzden onun ne demek olduğunu bulabilmek için hızlı bir web araştırması yaptı.