Examples of using "フォンブラウンは、" in a sentence and their turkish translations:
Von Braun, 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'nın ölümcül V2 roketinin geliştirilmesine öncülük etmişti
Von Braun, Houbolt'un teklifini onayladı, ancak plan yüksek riskliydi.
uzaya fırlatılması için inanılmaz derecede büyük bir rokete ihtiyacı olacaktır. Von Braun, uzay aracını parçalar halinde