Examples of using "ランヌはプウトゥスクでより大きなロシア軍を攻撃したが、それは血なまぐさい、優柔不断な事件だった。" in a sentence and their turkish translations:
Lannes, Pułtusk'ta daha büyük bir Rus gücüne saldırdı, ancak bu kanlı ve kararsız bir olaydı.