Examples of using "口に食べ物を入れて話してはいけません。" in a sentence and their turkish translations:
Ağzın dolu olduğunda konuşmaman gerekir.
- Ağzın doluyken konuşma. - Yemek yerken konuşma. - Ağzında yemek varken konuşma. - Dolu ağızla konuşma.