Translation of "同様に" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "同様に" in a sentence and their turkish translations:

私は 同様にグローバル市場で

ve küresel pazarda

君と同様に彼もゴルフが上手だ。

O, tam senin gibi, iyi bir golfçü.

君と同様に私も責任がある。

Senin kadar ben de suçlanacağım.

彼女は姉と同様にきれいだ。

O ablasından daha az güzel değil.

彼女はテニスと同様にバスケットボールも好きだ。

Hem tenisi hem de basketbolu sever.

彼は彼女と同様に勤勉である。

O ondan daha az çalışkan değil.

彼と同様に私も勤勉ではない。

Ondan daha çalışkan değilim.

私と同様に彼もクラブのメンバーだった。

Hem o hem de ben o kulübün üyeleriydik.

かなづちと同様に彼は泳げない。

O yüzmeyi hiç beceremez.

君と同様に私も興奮していない。

Ben senden daha heyecanlı değilim.

あなたと同様に彼も大変親切だ。

O aynı senin gibi çok nazik.

‎生態と同様に ‎外見も変わっている

Görünüşü de hayat tarzı kadar gariptir.

間口も広いが奥行きも同様に深い。

Genişliği kadar derindir.

同様に 顔の監視によって 中央権力が—

Benzer şekilde, yüz gözetimi, merkezî bir otoriteye --

私の父は英語と同様にフランス語も話せる。

Babam hem İngilizce hem de Fransızca konuşabilir.

中華料理はフランス料理と同様に美味しい。

Çin yemekleri Fransız yemeklerinden daha az lezzetli değildir.

金持ちも貧しい人と同様に苦労がある。

Zenginlerin fakirler kadar sorunu vardır.

私たち教師も生徒と全く同様に人間だ。

Biz öğretmenler siz öğrenciler gibi insanız.

両親同様に少女も大変思いやりがあった。

Kızın yanı sıra anne babası da çok sempatikti.

トムは石ころが泳げないのと同様に泳げない。

Tom bir taştan daha iyi yüzemez.

君が馬鹿でないのと同様に、彼も馬鹿ではない。

O senden daha aptal değildir.

錆が鉄を虫食むのと同様に心配は心を虫食む。

Pasın demiri bozması gibi, keder de kalbi bozar.

小説だって絵と同様に練習が必要なんだから。

Çünkü romanlar tablolar gibidir, uygulama yapman gerekir.

ねずみが鳥でないのと同様に蝙蝠は鳥ではない。

Yarasa, bir kuş olmaktan ziyâde, bir sıçandır.

すべてのアポロミッションと同様に、アポロ8号は 、テキサス州ヒューストンの ミッション運用管理

Tüm Apollo görevleri gibi Apollo 8, Houston, Teksas'taki Görev Operasyonları Kontrol

- 私はバスケットボールと同様に、バレーボールが好きです。
- 私はバレーボールもバスケットボールも好きです。

Hem voleybolu hem de basketbolu severim.

軍政のあらゆる側面と同様に;効率的な移動と供給を確保する。

yanı sıra ordu yönetiminin her yönü; verimli hareket ve tedarik sağlamak;

ジェノヴァと同様に戦争で疲弊したヴェニスは 大幅な譲歩を余儀なくされた

Venedik büyük tavizler vermek durumunda kaldı ve Ceneviz gibi savaşmaktan yorulmuştu.

スペインでのナポレオンの長距離介入の多くと同様に、目的は非現実的でしたが、

Napolyon'un İspanya'daki birçok uzun menzilli müdahalesi gibi, hedefler gerçekçi değildi,

- あなたと同様に彼も大変親切だ。
- あなたと彼はとても親切ですね。

Sen ve o her ikiniz de çok naziksiniz.

猫を小さな虎と形容することも、虎を大きな猫と形容するのと同様に可能だ。

Bir kedi küçük bir kaplan ile karşılaştırılabilir ve bir kaplan aynı zamanda büyük bir kedi ile karşılaştırılabilir.

- ネズミが鳥でないように蝙蝠も鳥ではない。
- ねずみが鳥でないのと同様に蝙蝠は鳥ではない。

Yarasa, bir kuş olmaktan ziyâde, bir sıçandır.

ヘーゲルと同様に、パノフスキーの弁論方の概念は歴史があらかじめ定められた道程をたどるようにさせている。

Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir.

大学生は一生懸命に勉強すべきだが、同様にまた活発な社会生活のための時間も作るべきだ。

Üniversite öğrencilerinin sıkı çalışmaları gerekir, ama aynı derecede onların aktif bir sosyal yaşam için de zaman ayırmaları gerekir.

More Words: