Examples of using "問題は" in a sentence and their turkish translations:
Hiç problem yok.
Soru bu.
Bu mesele gerçek bir sorundur.
Sorun, gideceğimiz yönü belirlemek.
Kahrolası sorun nedir?
Sorun senin çok genç olmandır.
Bu sorun, düşünülmeyi hak ediyor.
her şey gayet güzel.
Sorun askıda bırakıldı.
Sorun ne zaman başlanacağıdır.
Onun tavrıyla ilgili bir problemim yok.
Bu sorun çok basit.
O sorun görüşülüyor.
Bu sorun zor görünüyor.
Bu soru büyük bir önem taşımaktadır.
İşte, bir sürpriz:
Ama henüz yolun çok başında.
Sorun çok önemli.
Sorun tartışma altındaydı.
O problem şimdilik rafa kaldırıldı.
Sorun önemli değil.
Sorun benim alanımın dışındadır.
Bu sorunu daha sonra görüşeceğiz.
- Bu soru kolay değildir.
- Bu soru kolay değil.
Kimse bu problemi çözemez.
Bu problem beni aşar.
- Bu sorunla ilgileneceğim.
- Bu problemle ilgileneceğim.
Sorun düşünmeye değmez.
Meseleyi daha sonraya bırakalım.
Bu sorun beni aşar.
Bu sorunlar çözülebilir.
Bu sorunla başım belada.
Bu sorun çok önemlidir.
Ben zihnimi bu konuya kapatıyorum.
Bu soru 50 puan değerindedir.
Sorun hangisini seçeceğindir.
Sorun, bir sonraki adımın ne olduğu?
Sorunlar kaçınılmaz
Asıl soru şu, şimdi ne olacak?
Problemlerini aklımda tutacağım.
Sorunu yarına kadar bırakalım.
Biz zorluk olmadan sorunun üstesinden gelebiliriz.
Sorun çok tartışıldı.
Meseleyi bana bırak.
Sorun beni ilgilendirmez.
Sorun tamamen halledildi.
Zamanın en büyük sorunu işsizliktir.
Üçüncü bölümde bu sorunun üstesinden geleceğiz.
Sorunu beklediğimden daha kolay buldum.
Kim bu sorunun üstesinden gelecek?
Bu problemi çözemiyorum.
Bu soru benim için çok fazla zor.
- Bu sorun, ondan daha kolaydır.
- Bu problem, ondan daha kolaydır.
Bu soru sık sık ortaya çıktı.
Böyle bir sorun ile uğraşmak zordur.
bir problem ve biz bunu düzeltmeliyiz,
- Sorun çözümsüz kalır.
- Sorun çözülmemiş kalır.
Ben sorunu kolay buldum.
Sorun çözülemeyecek kadar zor.
Problem kolay olmaktan uzaktır.
Sorun neredeyse çözüldü.
Sorun unutulup gitti.
Sorun hâlâ çözülmemiş olarak duruyor.
Sorun şu anda tartışılıyor.
Ama çocukların velayeti bir sorundu.
Uyuşturucu problemi uluslararasıdır.
Sorun nereye çadır kurulacağıydı.
Bu sorun tartışılmaya değer.
Bu sorunu çözmek zordur.
Sorun, şu çıkıntıların... ...çok keskin olması.
Sorun benim gücümün ötesinde.
Problemi çözemediniz, değil mi?
Sorun henüz çözülmedi.
Sorun, o nedenle önemlidir.
Sorunlar bu sistemin doğasında var.
Sorun onun gelip gelmeyeceğidir.
Sorun kitabı nereden alacağın.
Bu sorunlar benim için önemli.
Bu sorun, doğal olarak tartışma yarattı.
Gelecek derste o soru ile uğraşacağız.
Problem benim için çok fazlaydı.
Mesele benim için çok önemli.
Sorun çok zordu.
Sorun zamanla kendiliğinden çözülecektir.
Matematik problemini çözdün mü?
Sorun onun onu yapabilip yapamayacağıdır.
Sorun gerçeği ona kimin söyleyeceğidir.
Sorun planın işe yarayıp yaramayacağıdır.
Sorun öğle yemeğinin nerede yenileceğiydi.