Translation of "問題は" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "問題は" in a sentence and their turkish translations:

何も問題はない。

Hiç problem yok.

問題はこうです。

Soru bu.

- この問題はとても難しい。
- この問題は本当に手強い。

Bu mesele gerçek bir sorundur.

でも問題は方向だ

Sorun, gideceğimiz yönü belirlemek.

一体全体問題は何か。

Kahrolası sorun nedir?

- 問題は君が若すぎる事だ。
- 問題は君が若すぎると言う事だ。

Sorun senin çok genç olmandır.

- この問題は考慮する価値がある。
- この問題は一考に値する。

Bu sorun, düşünülmeyi hak ediyor.

今はその問題は無いと

her şey gayet güzel.

問題は未解決のままだ。

Sorun askıda bırakıldı.

問題はいつ始めるかだ。

Sorun ne zaman başlanacağıdır.

彼の態度に問題はない。

Onun tavrıyla ilgili bir problemim yok.

この問題は単純すぎる。

Bu sorun çok basit.

その問題は審議中です。

O sorun görüşülüyor.

この問題は、難しそうだ。

Bu sorun zor görünüyor.

- この問題は非常に重要な問題だ。
- この問題は非常に重要なものだ。

Bu soru büyük bir önem taşımaktadır.

問題はこういうことです

İşte, bir sürpriz:

‎だが まだ問題は山積みだ

Ama henüz yolun çok başında.

その問題は非常に重要だ。

Sorun çok önemli.

その問題は討議中でした。

Sorun tartışma altındaydı.

その問題は当分棚上げだ。

O problem şimdilik rafa kaldırıldı.

その問題は重要ではない。

Sorun önemli değil.

その問題は私の専門外だ。

Sorun benim alanımın dışındadır.

この問題はあとでしよう。

Bu sorunu daha sonra görüşeceğiz.

この問題は簡単ではない。

- Bu soru kolay değildir.
- Bu soru kolay değil.

誰もこの問題は解けない。

Kimse bu problemi çözemez.

この問題は手に負えない。

Bu problem beni aşar.

この問題は私が扱います。

- Bu sorunla ilgileneceğim.
- Bu problemle ilgileneceğim.

その問題は考慮に値しない。

Sorun düşünmeye değmez.

その問題は後回しにしよう。

Meseleyi daha sonraya bırakalım.

この問題は私には解らない。

Bu sorun beni aşar.

これらの問題は解決できる。

Bu sorunlar çözülebilir.

この問題は分からなかった。

Bu sorunla başım belada.

この問題はとても重要です。

Bu sorun çok önemlidir.

この問題はこれまでにする。

Ben zihnimi bu konuya kapatıyorum.

この問題は50点の配点です。

Bu soru 50 puan değerindedir.

- 問題はどっちを選ぶかだ。
- 問題は、どちらを選んだらよいかということだ。

Sorun hangisini seçeceğindir.

- 問題は次に何をすべきかだということだ。
- 問題は次に何をしたらよいのか。

Sorun, bir sonraki adımın ne olduğu?

問題は必ず起こるものであり

Sorunlar kaçınılmaz

問題は 次に何が起こるかです

Asıl soru şu, şimdi ne olacak?

君の問題は心にとめておくよ。

Problemlerini aklımda tutacağım.

その問題は明日まで延ばそう。

Sorunu yarına kadar bırakalım.

その問題は難なく克服できる。

Biz zorluk olmadan sorunun üstesinden gelebiliriz.

その問題は多いに討論された。

Sorun çok tartışıldı.

その問題は私に任せて下さい。

Meseleyi bana bırak.

その問題は私には関係がない。

Sorun beni ilgilendirmez.

その問題はすべて解決済みだ。

Sorun tamamen halledildi.

当面の最大問題は失業である。

Zamanın en büyük sorunu işsizliktir.

この問題は第3章で扱います。

Üçüncü bölümde bu sorunun üstesinden geleceğiz.

問題は意外にやさしかったよ。

Sorunu beklediğimden daha kolay buldum.

この問題は誰が対処するんだ?

Kim bu sorunun üstesinden gelecek?

この問題は私の手に負えない。

Bu problemi çözemiyorum.

この問題は私には難しすぎる。

Bu soru benim için çok fazla zor.

この問題はそれよりやさしい。

- Bu sorun, ondan daha kolaydır.
- Bu problem, ondan daha kolaydır.

この問題はしばしば起こった。

Bu soru sık sık ortaya çıktı.

このような問題は扱いにくい。

Böyle bir sorun ile uğraşmak zordur.

「今日もジェンダーに関する問題は存在し

bir problem ve biz bunu düzeltmeliyiz,

その問題は未解決のままである。

- Sorun çözümsüz kalır.
- Sorun çözülmemiş kalır.

その問題は複雑でないと解った。

Ben sorunu kolay buldum.

その問題は難しすぎて解けない。

Sorun çözülemeyecek kadar zor.

その問題は決して容易ではない。

Problem kolay olmaktan uzaktır.

その問題は解決したも同然です。

Sorun neredeyse çözüldü.

その問題はまったく無視された。

Sorun unutulup gitti.

その問題はまだ未解決のままだ。

Sorun hâlâ çözülmemiş olarak duruyor.

その問題はいま論じられている。

Sorun şu anda tartışılıyor.

問題は子供の引き取り権だった。

Ama çocukların velayeti bir sorundu.

麻薬汚染の問題は国際的である。

Uyuşturucu problemi uluslararasıdır.

問題はどこにテントを張るかだった。

Sorun nereye çadır kurulacağıydı.

この問題は討議する価値がある。

Bu sorun tartışılmaya değer.

- その問題は解くのが難しい。
- この問題を解くのは難しい。
- この問題は解くのが難しい。

Bu sorunu çözmek zordur.

問題は角が多くて とがってること

Sorun, şu çıkıntıların... ...çok keskin olması.

その問題は私の手には負えません。

Sorun benim gücümün ötesinde.

その問題は解けなかったでしょう。

Problemi çözemediniz, değil mi?

その問題はまだ解決されていない。

Sorun henüz çözülmedi.

その問題はその理由で重要なのだ。

Sorun, o nedenle önemlidir.

その問題はこのシステムに固有のものだ。

Sorunlar bu sistemin doğasında var.

問題は彼女が来るかどうかである。

Sorun onun gelip gelmeyeceğidir.

問題はどこでその本を買うかです。

Sorun kitabı nereden alacağın.

これらの問題は私にとって重要だ。

Bu sorunlar benim için önemli.

その問題は自然に論議を呼びました。

Bu sorun, doğal olarak tartışma yarattı.

その問題は次の授業で取り扱います。

Gelecek derste o soru ile uğraşacağız.

その問題は私には理解できなかった。

Problem benim için çok fazlaydı.

その問題は私にはとても重要である。

Mesele benim için çok önemli.

その問題はたいへんむずかしかった。

Sorun çok zordu.

その問題はおのずと解決するだろう。

Sorun zamanla kendiliğinden çözülecektir.

その数学の問題はもう解けましたか。

Matematik problemini çözdün mü?

問題は彼にそれができるかどうかだ。

Sorun onun onu yapabilip yapamayacağıdır.

問題はだれが彼に真実を告げるかだ。

Sorun gerçeği ona kimin söyleyeceğidir.

問題は計画がうまくいくかどうかだ。

Sorun planın işe yarayıp yaramayacağıdır.

問題はどこで昼食をたべるかだった。

Sorun öğle yemeğinin nerede yenileceğiydi.

More Words: