Examples of using "実のところ" in a sentence and their turkish translations:
Gerçek bizim davet edilmememizdir.
Zaten fiyatlar her hafta yükseliyor.
Aslında o benimle aynı fikirde değil.
Dürüst olmak gerekirse benim amaçlarım da yok;
Ben aslında iş için buradayım.
Aslında, henüz hiç mektup almadım.
Gerçekte en çok örnek aldığım kadın annemdi.
Aslında onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Aslında trafik kazasına şahit olmadım.
Aslında o, mesele ile ilgili çok az şey biliyor.
Doğrusunu söylemek gerekirse, ben şiddet filmlerinden bıktım.
O, genç görünüyor fakat aslında o senden daha yaşlıdır.
O, ona karşı kibar değildir. Aslında, o kimseye karşı kibar değildir.
Onlar Amerika'da herhangi birinin başkan olabileceğini söylüyorlar fakat belki gerçekten doğru değildir.
Aslında, herhangi bir hızda hareket etmek için kutup ayısı, çoğu diğer memelilerden iki katı daha fazla enerji harcar.
Sakin gözüküyordu, ama aslında çok gergindi.
O genç görünüyor ama aslına bakarsanız o sizden daha yaşlı.