Examples of using "寒かった。" in a sentence and their turkish translations:
Soğuk muydu?
Dün hava soğuktu.
Dün Boston'da hava soğuk muydu?
Havada hafif bir soğuk vardı.
Dün gece soğuk muydu?
Soğuktu.
Hava çok soğuktu.
- Bu sabah hava çok soğuktu.
- Bu sabah çok soğuktu.
Dün soğuk muydu?
O gerçekten üşüyordu.
Dün hava korkunç derecede soğuktu.
Dün hava bugünkünden daha soğuktu.
O akşam çok soğuktu.
Dün sabah hava çok soğuktu.
Gece hava çok soğuktu.
Oda karanlık ve soğuktu.
- Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneş çıkmış olmasına rağmen hava soğuktu.
Üşüyorsanız, ısıtıcıyı açabilirsiniz.
O kadar soğuktu ki bir ateş yaktık.
Üşüdüğü için, sobayı açtı.
Salı günü hava cidden soğuktu.
Hava soğuktu ve üstelik rüzgarlıydı.
O, soğuk olmasına rağmen ateşi yakmadı.
Hava çok soğuktu, bu yüzden evde kaldık.
Dün soğuktu, ama bugün daha da soğuktu.
Çok soğuk olduğu için evde kaldılar.
O kadar soğuktu ki o titriyordu.
Soğuk olduğu için onlar yüzmediler.
Dün hava o kadar soğuktu ki evde kaldım.
O kadar soğuktu ki uyuyamadım.
Hava çok soğuktu, ama dışarı çıktım.
Dün bir şapka taktım çünkü çok soğuktu.
Hava soğuk olduğu için bir ateş yaktık.
Çocuğun çok soğuk olmasına rağmen üstünde paltosu yoktu.
Çok soğuk olduğu için dışarı çıkmadım.
O kadar soğuktu ki bütün gün evde kaldım.
Dün soğuktu ama bugün hâlâ soğuk.
Çok soğuk olduğu için dün bir şapka giydim.
Hava çok soğuktu, ama biz dışarı çıktık.
Dün gece hava soğuktu, ama o ceket giymedi.
Bu sabah oldukça soğuk olduğu için bir ceket getirdim.
O kadar soğuktu ki kimse dışarı çıkmak istemedi.
Ben salonun soğuk olması dışında konserden zevk aldım.
Hava çok soğuktu ve sonra üstüne üstlük çok geçmeden yağmur yağmaya başladı.
Dün gece hava çok soğuktu, bu yüzden dışarıya çıkmadık, evde kaldık.
Gece o kadar soğuktu ki döndüğümde neredeyse donmuştum.
Hava o kadar soğuktu ki gölün üstü buz tuttu.