Examples of using "歩ける。" in a sentence and their turkish translations:
- Yürüyebiliyor musunuz?
- Yürüyebilir misin?
- Yürüyebilir misiniz?
İnsanlar doğal olarak yürür.
- Ne kadar hızlı yürüyebilirsin?
- Ne kadar hızlı yürüyebilirsiniz?
Yürüyebilirim.
Birkaç gün içinde yürüyebilmelisin.
O, bu öğleden sonra ayağa kalkıp hareket edecek.
İstasyona kolayca yürüyebilirken bir taksiye binmek aptalca.
Bebek birkaç gün içinde yürüyebilecek.
Bebek yakında yürüyebilecek.
En az iki mil yürüyebilirim.
- O bir hafta içinde sağlığına kavuşacak.
- O bir hafta içinde yeniden iyi olacak.
- O bir hafta içinde eski haline dönecek.
Buz üzerinde yürümek için yeteri kadar kalın.
Üç ay sonra muayene odaları arasında tek bastonla yürüyebiliyordum.
Buz üzerinde yürüyecek kadar kalındı.
Onların bebeği zaten yürüyebiliyor.
Doktorlar bir destek olmadan onun tekrar yürüyemeyeceğini söylediler.
Tom'u en çok korkutan şey tekrar yürüyemeyeceği düşüncesiydi.