Translation of "歩ける。" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "歩ける。" in a sentence and their turkish translations:

歩ける?

- Yürüyebiliyor musunuz?
- Yürüyebilir misin?
- Yürüyebilir misiniz?

人は(生得的に)歩ける。

İnsanlar doğal olarak yürür.

どれくらい早く歩ける?

- Ne kadar hızlı yürüyebilirsin?
- Ne kadar hızlı yürüyebilirsiniz?

- 私は走ることができる。
- 歩ける。

Yürüyebilirim.

数日もすれば歩けるようになりますよ。

Birkaç gün içinde yürüyebilmelisin.

今日の午後には起きて歩けることでしょう。

O, bu öğleden sonra ayağa kalkıp hareket edecek.

駅まで歩けるのにタクシーに乗るのは馬鹿げている。

İstasyona kolayca yürüyebilirken bir taksiye binmek aptalca.

あと数日で赤ん坊は歩けるようになるだろう。

Bebek birkaç gün içinde yürüyebilecek.

その赤ん坊はすぐに歩けるようになるでしょう。

Bebek yakında yürüyebilecek.

- 私は最低2マイルは歩ける。
- 少なくとも2マイルは歩けます。

En az iki mil yürüyebilirim.

彼は1週間もすれば起きて歩けるようになるでしょう。

- O bir hafta içinde sağlığına kavuşacak.
- O bir hafta içinde yeniden iyi olacak.
- O bir hafta içinde eski haline dönecek.

- その上を歩けるほど氷は厚い。
- 氷の厚さは、歩くのに十分な厚さです。

Buz üzerinde yürümek için yeteri kadar kalın.

3か月後 私は診察室の間を 松葉づえ1本で歩けるようになりました

Üç ay sonra muayene odaları arasında tek bastonla yürüyebiliyordum.

- 氷はとても厚く、その上を歩けた。
- 氷は、その上を歩けるほど分厚かった。

Buz üzerinde yürüyecek kadar kalındı.

- 彼等の赤ちゃんはもう歩ける。
- あの人たちの赤ん坊はもう歩くことができる。

Onların bebeği zaten yürüyebiliyor.

何かの手を借りなければ、彼は2度と歩けるようにはならないだろうと医者が言った。

Doktorlar bir destek olmadan onun tekrar yürüyemeyeceğini söylediler.

トムが最も恐れたのは、もう二度と歩けるようにならないのではないかということだった。

Tom'u en çok korkutan şey tekrar yürüyemeyeceği düşüncesiydi.

More Words:
Translate "トムが最も恐れたのは、もう二度と歩けるようにならないのではないかということだった。" to other language: