Examples of using "私の母" in a sentence and their turkish translations:
Annem iyi bir el yazısına sahiptir.
ya da annem,
Mary benim annem.
Benim ana dilim, annemin verdiği en güzel hediyedir.
Benim annem bir öğretmendir.
Annem kek yapar.
Annem kolayca gözyaşlarına boğulur.
Benim annem de bir öğretmen.
Bu benim annem.
O annemin halini hatırını sordu.
İbranice ana dilimdir.
Ana dilim Fransızcadır.
İtalyanca benim ana dilimdir.
Annem nerede?
Annem müziği sever.
Anadilimde, yani İtalyanca'da
İngilizce benim ana dilim.
Annem her sabah ekmek pişirir.
Annem kızgın.
Benim ana dilim Japoncadır.
İtalyanca benim ana dilimdir.
Annem çok garip bir kişidir.
Annem yirmi yaşında evlendi.
Annem sabah erken kalkar.
Annem iki şişe portakal suyu aldı.
Annemin yemek pişirmesine yardım ettim.
- Bu annemin bir resmidir.
- Bu, annemin fotoğrafı.
Annem, babam ve onların arkadaşları vardı.
Annem bir psikoloji öğretmeni.
İngilizce benim ana dilim değil.
Annem İngilizce konuşmaz.
Annem teyzemle iyi anlaşıyor.
Annem odayı temizliyor.
Annem her sabah erken kalkar.
O, annemin halini hatırını sordu.
Annem her sabah altıda kalkar.
İşte annemin pişirdiği balık.
Annem bahçesinde çiçekler yetiştirir.
Annem çok iyi golf oynayabilir.
Annem her zaman sabah erken kalkar.
Annem iyi piyano çalar.
Annem harika bir insandı.
O, beni annemle karıştırdı.
Annem davranışlar hakkında katıdır.
Annem gece nadiren televizyon izler.
Annem sık sık baş ağrısı çeker.
Annem her öğleden sonra bir şekerleme yapar.
Karım annemle iyi geçinir.
- Annem TV izlemeyi sevmiyor.
- Annem TV izlemeyi sevmez.
- Annem televizyon izlemekten hoşlanmaz.
Annem çok iyi bir aşçıdır.
Annemin mükemmel bir ev kadını olduğunu düşünüyorum.
Annem çayı çok sever.
Annem zor işe alışık değildir.
Annem nasıl kek yapacağını bilir.
Annem yaz boyunca hastanedeydi.
- Bu benim annemdir.
- Bu benim annem.
Annemin, teyzemin en büyük endişesi
Annem benim TV izlememden hoşlanmaz.
Annem bir avukattır.
Annem bana babamdan daha az kızgın değildi.
Sırası gelmişken, annemi görmek için gelmek ister misin?
Annem uzun bir hastalıktan dolayı çok zayıftı.
Annem sürekli insanların isimlerini unutuyor.
Annem İngilizceyi pek iyi konuşmaz.
Annem her zaman meşgul.
Annem beş dil konuşabilir.
Annem bana bir çanta yaptı.
Annem şu anda çok meşgul.
Annem çok yorgundu bu yüzden erkenden uyumaya gitti.
Örneğin, annem bağımsız olarak yaşıyor.
Annemin kızken güzel olduğunu söylerler.
Ana dilim Fransızcadır.
Annem diyette.
Onun annemden daha yaşlı olduğuna inanamıyorum.
Fred annemi gittiği her yerde takip etti.
O benim annem değil aksine benim en büyük ablam.
Pişirmede anneme yardım ettim.
Annem bir manavdan biraz elma aldı.
Sanki annemmiş gibi konuştu.
Keşke hikayeyi anneme anlatmasaydın.
- Başarısızlığım annemi hayal kırıklığına uğrattı.
- Hatamdan dolayı annem hayal kırıklığına uğradı.