Examples of using "聞こえた?" in a sentence and their turkish translations:
Bunu duydunuz mu? Dana!
Çığlıklar duydum.
Garip bir ses duydum.
Birinin ıslık çaldığını duydum.
Birden bir çığlık sesi duydum.
Kapının kapandığını duydum.
Okul zilinin çaldığını duydum.
Yatak odasında bir gürültü duydum.
Sesler duyduğumu sandım.
Bir şey duyduğundan emin misin?
Birinin çığlık attığını duydum.
Biz uçakları bile duyduk.
Bir yardım çığlığı duydum.
Telefonun çaldığını duydum.
Garajdan gelen garip bir ses duydum.
Geçen gece uzakta köpek sesleri duydum.
Onun dışarı çıktığını duydum.
Birdenbire, tiz bir çığlık duydum.
Hey, beni duydun mu?
Onun merdivenlerden aşağı gittiğini duydum.
Tuhaf bir çatırtı duydum ama hepsi bu.
Onun, odadan çıktığını duydum.
Kapının arkasından tuhaf bir ses duyuldu.
ve sürekli hırlamasını ve ısırışını duyuyordum.
Yaprakların hışırdadığını duydum.
Ben telefonun çaldığını duydum.
Birinin kapıyı çaldığını duydum.
Uzakta gök gürlediğini duydum.
Onun şarkı söylediğini duydum.
Uzakta bir köpeğin havladığını duydum.
Bunu an be an hissedebiliyordum.
Evin önünde bir arabanın durduğunu duydum.
Yere bir şeyin düştüğünü duydum.
Birinin çığlık attığını duydum.
Biz kapının kapandığını duyduk.
Pencerenin dışında birinin bağırdığını duydum.
- Onun alt kata geldiğini duyduk.
- O aşağıya inerken ayak seslerini duyduk.
Birisi tarafından adımın çağrıldığını duydum.
Seni duymuş olamaz.
Onun alt kata geldiğini duydum.
Ön kapının çarptığını duydum.
Bir kurt uluması duydum.
Çocukların mutlu seslerini duydum.
Kalabalıkta birinin adımı seslendiğini duydum.
Onun yardım için bağırdığı duyuldu.
Ben sık sık onun bu şarkıyı söylediğini duydum.
Birinin adımı seslendiğini duydum.
Onun kendi yatak odasında hıçkırarak ağladığını duyabiliyordum.
Ben kapının açıldığını duydum.
Onun duşta şarkı mırıldandığını duydum.
Onun mutfaktan seslendiğini duydum.
Birinin kapıyı çaldığını duyduğumu düşündüm.
Tom'un yan odada güldüğünü duydum.
Telsizi dinlerken telefonun çaldığını duydum.
Bilgisayarının bipini duydun mu?
Kilisenin yakından çan sesini duyabiliyorduk.
Köpeğimizin bütün gece havladığını duydum.
Birinin adımı seslendiğini duydum.
Ben şimdi bir silah sesi duydum.
O tuhaf bir gürültü duydu, bu yüzden yataktan dışarı fırladı.
Büyük bir gürültüyle ağacın düştüğünü duyduk.
O, odaya girdiğinde bir mırıltı vardı.
İsmimin kafeteryada çağrıldığını duydum.
Sesimizin vadinin diğer tarafından gelen yankısını duyduk.
Birinin duvara vurduğunu duyduğumu sandım.
Karanlıkta iki kez adımın söylendiğini duydum.
Uzaktan birinin bana seslendiğini duydum.
John o kadar sesli konuştu ki ikinci kattan bile duyabildim.
Bip sesini işittikten sonra mesajınızı bırakın.
Çalan bir zil sesi duydum.
Bay Hopkins öyle bir yüksek sesle konuştu ki onu üst kattan duyabiliyordum.
Gürültülü platformda birinin adımı seslendiğini duyabildim.
Bir çığlık duydum.
Kapının çaldığını duydum. Git ve kim olduğuna bak.
O, bir yardım çığlığı duyduğunda, bisikletiyle geçiyordu.
Bir kadının çığlık attığını duydum.
Uzakta bir silahın patladığını duydum.
Çocukların beraberce şarkı söylediklerini duydum.
Adımın çağrıldığını duydum.