Examples of using "間もなく" in a sentence and their turkish translations:
Yakında gün batımı olacak.
Yakında yağmur duracaktır.
Onlar çok geçmeden evlenecek.
Yakında yola çıkacağız.
Doktor çok geçmeden dönecek.
O, kısa sürede aileye kabul edildi.
Uzay aracı yakında aya ulaşacak.
Yakında iyileşeceksin.
Çok geçmeden şoku atlatacaktır.
Üniversite yılların yakında sona erecek.
Kısa sürede seninle görüşmeye can atıyoruz.
Yakında banyo onun girmesi için yeterince harikaydı.
Umarım seni tekrar görebilmemiz çok uzun sürmez.
Çok geçmeden konserlerimde saldırıya uğramaya başladım.
Ekim ayında Napolyon ile Fransa'ya döndü ve çok geçmeden karısını boşadı.
O, ortaya çıkmadan önce, uzun zaman beklemedim.
Sigara içen insanların sayısı artıyor, bu yüzden kanser yakında ölümün en yaygın nedeni olacak.
Yakında hava açacak.
- Onun planı çok zor gibi görünüyordu, ama çok geçmeden önce mümkün olduğu anlaşıldı.
- Onun planının gerçekleşmesi çok zor görünüyordu, ama çok geçmeden gerçekleşmesinin mümkün olduğu anlaşıldı.
Bahar çok geçmeden burada olacak.
Yakında seni görmeye can atıyorum.
- Kısa sürede seni görmeye can atıyorum.
- Yakında seni görmeyi iple çekiyorum.