Examples of using "모여" in a sentence and their turkish translations:
Bir grup bilim insanıyla bir araya geldi
nefes kesici bir şekilde gökyüzüyle kaynaşan,
Birlikten sıcaklık doğar.
şehir merkezinde haberleri birlikte öğrendik
Hep birlikte ihtimal tasarımlarını içeriyorlar.
tüm paydaşları birlikte çalışmak üzere bir araya getirmek.
Singapur'un tam merkezinde bir grup düz kürklü su samuru.