Examples of using "żył" in a sentence and their turkish translations:
Keşiş ahşap bir kulübede yaşıyordu.
O uzun süre yaşamayacak.
Napolyon, Elba adasında sürgünde yaşadı.
Sigara içmezsen daha uzun yaşarsın.
O kadar uzun yaşamayı beklemiyordu.
- O ondan dolayı sefil bir hayat yaşadı.
- O, ondan dolayı çok sefil bir halde yaşadı.
TRAPPIST-1'de yaşasaydı bu çok daha kolay olurdu
- Bir zamanlar üç kızı olan bir kral yaşıyordu.
- Bir zamanlar üç kızı olan bir kral vardı.
- O, uzun ömürlü olmayacak.
- O, uzun bir hayat yaşamayacak.